Selam canlar,
Uzun zamandır selamsızım ben, belki farkındasınızdır belki de değilsiniz. Birilerine hitap ederek yazmayalı da hayli zaman olmuş. İlk yazdığım zamanlarda blogla konuşurdum şimdilerde ise etrafımda insanlar var, ulusa sesleniş şeklinde bağıra bağıra döküyorum içimi artık. Yorum kısmını da açtım, daha n'olsun?! ehe.
Bayram telaşı falan da hız kesmeden sürüyor ki sabahtan beri gelen giden onlarca insan.
Sabahtan bahsedeyim biraz, saat 10 gibi uyandım da dün 2'de uyudum. Film izleyecektim, izleyemedim. Jeff, Who Lives at Home - filmi bitiremedim bile. Canım sıkıldı ne biliyim, bunaldım sanırım biraz. Sıcaklar yüzünden euheu. Dengesizliğimden, tutarsızlığımdan yakınıyorum son zamanlarda. İlacın 2. ayına girdim. Bırakmak için doktora danışmam gerek, bırakırsam ve daha kötü olursa? diye de düşünmeye başladım bir de.
Sabah, et kokusuyla uyandım. Mangaldan yükselen koku, camdan içeri girip resmen midemi okşadı ama sabah sabah midemi kaldırdı o okşama. Okşamasaydı ne biliyim, gıdıklanırım ben. Normalde bu tip beslenmeye karşıyım, sabahtan beri et yiyoruz, zararlı çok. İsyan bayrağını 2 yıl önce kaybettim, sabahları herkes mangal başındayken bayram zamanı, ben ise tutup zeytin ekmek çay yapıp öyle geçiriyordum öğünü. Daha sağlıklı. 2 yıldan beri de ben de bu "et sevdalıları"nın arasına katıldım. Napıyım, çoğunluğun bir parçası haline geldim bir şekilde. Sonra da işte sıkılmalar, hayatımda ilk defa gördüğüm insanlar, belki de bir daha görmeyeceğim. Akşam daha kalabalık olacak, rakı mezeler falan ooh kebap, içmeyi planlıyorum da araştırıyım biraz, ilaçla alkol sevişirler mi vücudumda diye.
Kuzenin arkadaşı geldi, biz ona S. diyelim. S bizi gülmekten öldürüyor resmen, her cümlesinin sonunda gülme garantisi veriyorum o derece.
Hea, bu arada yine can sıkıcı olacak biliyorum ama ilaçla ilgili aktarmam gerekenler var ;
-Daha dengesiz oldum, ne biliyim konuşurken yazarken- etraftakiler öyle diyor.
-Hayatımda umrumda olmayacak durumlar ve ayrıntılar/insanlar resmen işgal etmiş durumda hayatımı
-Ani kararlar alıyorum, ani şekilde uyguluyorum. Çok hızlı değişimler yaşıyorum, böylece bir harp başlamış oluyor kafamda ama hiçbir zaman da yaptığımdan pişman olmadım, mutluyum -facebook, twitter hesaplarımı kapatmak gibi
-Önceden film izlemek için can atan Umut gitti, yerine Bezgin Bekir geldi. Hacı n'oluyo bana yea?!
-Hala dondurma yerken deliriyorum, kendimden geçiyorum, ısırarak yerim ben. En azından burada bir değişim görmüyorum.
-Yemek, daha az yemek daha az yemek, daha çok kola. Çok kola içiyorum, az yemek yiyorum. Yemek yemek önceden vazgeçilmezimken, şimdilerde öff yemesem de olur aç hissetmiyorum amk, şeklinde triplere girebiliyorum.
-Bir an önce üniversiteye gitmem gerek, biliyorum şu satırı okurken attığın bakışı -hevesin kursağında kalacak- gibi bakma lütfen, hevesliyim hevesim de benim değil başkasının kursağında kalsın. Benim hevesim bana da yeter başkasına da.
-Eeaa, birkaç gündür kendisinden haber alamadığım insanlar, olum döverim lan?!
-Bu arada neyin tribinde olduğunu bilmediğim ve bir aydan uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım var, vay anasını zmxöcnzmöxcnzc12938fuımvxcö -random gülmelerden nefret eden biri
-Uzun yazınca okumuyorsunuz biliyorum, sıkılıyorsunuz hatta falan ama ileride çocuklarım ve torunlarım da sıkılır mı acaba? Blogumu okurken euheue, ben bu gidişle başladığım hangi işi bitirebilirim onu da bilmiyorum hani. Dün ilk defa bir filmi yarım bıraktım, mal gibi tv'de zapladım ya hala orda kaldı aklım ama can sağolsun, Batman Dark Knight vardı, ehe onu da bitiremeden sızdım zaten.
Benden bu kadar, diyeceğim başka da bir şey yok ama yukarıdaki parçayı çok seviyorum, umarım siz de seversiniz. Siz