Pazartesi, Mart 11, 2013
Güya Günlük
selam, bugün pazartesi ve ayın 11'i.
Hava kabul edilebilir sıcaklıktaydı, güneş bulutların arasından seçilemiyor ve bütün.insanlığı yağmurun insafına bırakmış gibi görünüyordu. Acıklı, bulutların insafına kalmış olmak, kasvetli havalarda mutsuz olmamı anlayabiliyorum artık, mutsuzluğumu bağırıp çağırabileceğim biri yerine, ulaşamayacağım ama somut.şeylere yıkmak istiyordum belki de. Evet, büyük ihtimalle aradığım cevap.buydu.
Arada telefonumun alışık olduğum fakat "." ile sözcüklerin arasını dolduruyor olması sinirlerimi de bozmuyor değil. Bu zamanlarda öfkemi ne ile yoguracagimi kestiremiyorum, bi ucundan tutamadım. Dün.akşam kapanmayan salon kapısını.tekmeledim, kapanmamasına alisiktim ve bu gözüme.batmıyordu. Mutlu hissettiren.şeyler yapılmalı dedim, ve o anda iletişimi kopardım, Doctor Who vardı, dolaptan pudingimi aldım, tv ve elektrikli isiticinin karşısında sanki az önce.kapıyı.tekmeleyen kişi ben değilmişim gibi.davrandım. Biraz ders çalışırım diye kitaplarımı da getirmiştim salona ama hevesim koltuk dibinde kaldı.
Insanlardan nefret etmiyorum ama tanımaya çalışıyorum bunu yaparken genelde kendime zarar veriyorum, kendime.zarar.verince de vücudum savunmaya geçip "nefret et" diye.emrediyor, karşı.koyamıyorum. Kin tutan biri miyim? Belki ama umarım uzun sürmez.
Bugün yine o günlerden biriydi, öfkemin bi yerde pat diye.patlayacağı, dün.çarşıdan küçük bi çocuğun yeni bi oyuncağa baktığı sıcaklıkla ve hevesle çakı aldım, maksat adam bıçaklamak değil ama dedim ya öfkem kapı.tekmeletiyor zararlı değilim.
Bir türlü konuya giremedim, parçaya giremeyen pavyon şarkıcısı gibiyim, şarkıya.giremez çünkü taciz edilir, bu eylem gerçekleşirken.rahatsız.olmaz, belki.de.olur fakat belli etmemelidir, profesyonellik. Ben de yaklaşık yirmi.dakikadır kendimi.taciz.ediyorum, memnun gibiyim, ya da role kaptırdım kendimi.
Devlet dairelerinden ve işlemez hale gelmelerinden bahsetmek.için de gelmedim acikcasi, günlük.yazıyorsam eğer bunu da anlatmam gerek. 450 liramin bir anda yok oluşuna mı üzüleyim, yoksa söz verdiğim.gibi.kirami martta ödeyemeyecek olmama mi? Kızdım, bağırdım, çağırdım...Işe yaramadığını veya.yaramayacağını neden söylemediler ki önceden, tecrübe ederken.başımı.belaya sokabilirdim. Hatta.öyle.bi.şey.oldu.ki, sistem eleştirisi.yapmaya başlayıp kendimi zor.durumda.bırakıyordum ki...sovdum, ayrıldım binadan. Hem soğuk geliyor devlet.daireleri, neden daire dediklerini de.anlamış.değilim, devlet binası, devlet betonu, devlet hanesi, devlet...
Sonunda son çare telefonda bağıra.çağıra tartıştığım annemi aradım, işimi halleetmiş, kadına haksızlık ediyorum kabul ama bir şekilde orta yolu.buldurdu ya alacağı.olsun! Iyi anlamda söyledim sanırım.
Kitap okumam gerek.sanırım, başladım da, her şey yolunda.
Suriyeliyle fi zamanında tekrar görüşürüm belki, arkadaşlarım bana yetiyor bazen.onları bile ne kadar tanıyorum? diye.sorarken kendime bir de Suriyeli çıktı başıma, ömrü uzun değildi. Isabet oldu.
Anlatacak çok şey var ben çok yazdım az anlattım.
Etiketler:
güya günlük
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)