Selam millet!
Klasik bir giriş yaptıktan sonra, mutlu mes'ud bi şekilde yazmam gerekirdi ama her zamanki gibi , stres, gözyaşı ve ergen duygularımın ağır bastığı bir yazı olacak. Sn okuyucu, lütfen emniyet kemerinizi bağlayınız ve uçuşa hazır olunuz. 2. çoğul şahısı bu kadar kullanmamam gerekirdi.
Bugün günlerden Çarşamba ve siz bunu biliyorsunuz. Ama bilmediğiniz ve birazdan tanık olacağınız şeyler konusunda da
- uzattıkça uzatır yazar ; toparlayamamak, kızgın olup küfürler yağdırmaktan çekinmektedir.
Ders programı ;
Biyoloji, güldüğüm eğlendiğim, en azından sınıfın azarlanmadığı ders-arada ağzımıza ettiği oluyor- ama hayat güzeldi , ta ki bir arkadaşımın hocaya şu soruyu yöneltmesine kadar :
- Hocam karaciğeri iflas eden birine ne olur?
Ben : (ağzım kırılsaydı, lan ölseydim de çıkmasaydı o kelime ağzımdan) Ölür la, ehehe bu da soru mu? dedim.
Hoca : Arkadaşın doğru söylüyor, karaciğer vücudumuzun jxcnzxc... Açıklama yaptıktan sonra ;
Kız ağlamaklı oldu, ölür demeyin! Ölür demeyin! diye bağırmaya başladı. Sohbet ilerledikçe hatta bir kaç tenefüs sonra sadece bana açıkladı hasta olan kişinin kim olduğunu, annesiymiş. Çok üzüldüm lan, duygularımı aldırdım sanıyordum ama hala bir tutam var. Neyse buralar ağlamaklı, buralar duygusal. Kız rica etti ; "Beni de psik. dr'a götürebilir misin? Karnemle giriş yapmam imkansız, günü dolmamış gibi anlamadığım ifadeler kullandı." Pazartesi günü sınav sonrasına söz verdim. Yardım etmek güzel şey, mutlu ediyor. Dert ortağı vesaire kısmını atlıyorum genelde, bi yere kadar var oluyorum sonra bi bakmışsın yokum. Öyle.
Matematik vardı bir de, pazartesi günkü sınavın hesabını ve netlerin berbatlığını yüzümüze vura vura. Bildiğin ayakta becerdi laflarıyla. Çok ağır konuşmadı ama zoruma gitti. Bütün bunlara rağmen devamında yazının bana biraz da olsa hak verirsiniz sanırım.
Fizik, Googhan'ın çözdüğü soruyu hoca derste çözemedi, tenefüste yazdım tekrar. Cevabın 3h/4 olduğunu söyledim, sonra adam h'a 20 dedi. Öyle çözdü vallahi. Ben gök'e güveniyom! lkasda
Analitik vardı, dershane kurucusunun dersi. Adama buradan sövüyorum sadece, içimden. Allahından bulsun! Çarşamba iptal ettiği dersi, pazara almış ama sınıfta kimsenin evi aranmamış. Onu geçtim kimsenin haberi yok! Dershane sittiğimin dershanesi bu yıl olacak başka çaresi yok diyorum ama o kadar sorun var ki...
Öğleden sonra hoca kaçırmamak ve biraz da olsa fastfoodtan uzaklaşmak için yemek yemedim. Biyoloji testi çözdüm. Etüte çıktım, 5-6 eşit ağırlık öğrencisi bir matematikçinin üzerine... Diğer 3-4 ise dokunulmamış sorularını çözdürüyordu. Hocam zaman? Var mı, ayıracak mısınız ? 30 dk dedi. Bunu ilk defa yaşamıyordum. 30 derler 1 saat mal gibi beklersin. Ben mal olmamayı seçtim, zaten kafamı afedersin ama taşıyamıyorum artık, yürüyüşüm bile dengesizleşti. Annemin de dün akşam dedikleri üzerime eklenince ;
Dün akşam kardeşim "Anneaa!! Ben mütercim tercümanlık ingilizce okucam" diyince annem sevindi ben sevindim. Ben konuşmadan annem bana bakıp, senin için kaygılanıyorum, kardeşin kazanmasa üzülmem ama sen kazanmazsan eğer... diyip kafamdaki çingenelerin, bedevilerin mitozla çoğalıp, kavimler göçü yapmalarına neden oldu. Bütün bunları geçtim, "sen dönsene arkanı" dedi. Döndüm. Şok olmuş bi şekilde "iihha sırtın!!!" Ne olmuş? Kamburum çıkmış, fizik tedaviye gidcem de burda yok ki anne!! dedim. O zaman sömestrda araştırma hastanesine gidelim mi ? dedi. Olur dedim. Rahatlasın garibim, omurga eğriliği varsa ki bir bu eksikti, boku yerim. Kamburum da az yani ilerlemesin diye girişimde buluncaz. Hayatımda hiç spor yapmadım girdi tabii.
Dershaneden sinirli bir şekilde çıktım. Kamyonet ve kamyon yolu kapamışlar. Kornalarla gürültü yaratıyorlar. Kamyon çekilince de kamyoneti olan adam patinaj çekip, gazı körükledikçe ben küfrettim. Şerefsiz pezevenk bir dk dursan ne olacak!? Ya da geç kalsan...
Dün de zaten eziliyordum, otomobillerden, motorsikletlerden hatta at arabasından bile çektim ben geçen yıldan bugüne. Hep ezilme tehlikesi atlattım ama bu seferki tam bir pezevenklik abidesi ;
Ben her zamanki gibi hızlı adımlar yerine, yavaş ve dik yürümeye çalışırken ellerimde ceplerimde bu arada. Karşıdan, genç, güzel iki kadın geliyor. Arabadakiler caddeye sapmadan öylece beklediler, hatta sağ tarafta oturanın nefesi, salyası -köpek gibi izliyordu kızları! Orrospu çocuğu, ben tam arabanın arkasından geçerken geri vitese takıp gaza bastı, orrospu çocukları! Amaçlarını açıklıyım ; Kızlar henüz yakınken bunlar benim sinirlenip küfretmemi ve de arabadan inip bir şekilde beni benzetip dikkat çekmeyi amaçlıyorlardı ki, kuru bir küfürle bıraktım. Tam karşımda kuyumcu akrabam olmasına rağmen, adamın ruhsatlı silahı var ve kullanma izni taşıma izni milyon izin aldı almak için. Bana dokunmadan eşek cenneti değil ama pezevenk cennetine yollardı kuzen.
Başıma gelenler bunlar, yeni biyoloji öğretmeni geldi. Soğuk gibi şimdilik ama alışır. Çok acemi, çok genç ama alışacak! Gerçi ben asıl hocamdan vazgeçmem de arada işte, tanışmak anlaşmak lazım gelir.
Hadi görüşürüz millet! Yazıdaki bütün küfürler hakkedenlerin, yoksa başka şekilde etmem, bilirsin! ;)