Sabah uyanmak istemedim, kışın başladığının bir işareti de bu olmalı. Bence öyle, mesela sıcacık yatağından kim kalkmak ister ki sabahın soğuğunda. Neyse kalkmak mecburiyetinde hissedip vicdan yavaş yavaş dürterken yatağım karla kaplı bile olsa kalkardım. Sonunda kalktım bu kez de minibüs bekle her sabah olduğu gibi kendime kıyamadım, "ben terasta bekliyim kuzen durdurur sonuçta." diyip bekledim. Sonunda geldi minibüs, 3 kişilik yere 4 kişi şeklinde oturabildim, zayıflığımın avantajı bu olsa gerek. Yavaş yavaş ilerlerken kulağıma Çileeeeeeee Aaaa AA aaa AAhh çile bülbülüm allaaaaaAAH ! diye sesler geldi. Akşam rahat uyumuştum hayal de görmüyordum sabah da İron Maiden - Wasted Years ile uyanmıştım. Ama malesef acı gerçek çile bülbülüm "gerçek dünyaya dönebilmem için yani gerçekten uyanabilmem için çileee aaah ahahahah" şarkısını dinlemeliymişim. Bizim meşhur parkta soğuktan donmak üzereyken dershanenin zilinin çalmasına 3dk kala yetiştim.
İlk iki ders Kimya; burda da karavana, malesef deneme sınavındaki netlerimize bakarak aldığımız cezaya bak sen ; 350 kimya sorusu hangi konu olursa. Yalnız değil miyim diye bakarken ! Evet ! İşte Bu! Yalnız değilmişim yihhu! şeklinde içten bi sevinmeye biraz da 350 sorunun verdiği ağırlığa karşın mutlu olabildim en azından. 3.-4. ders Türkçe; Bir önceki akşam noktalama işaretleri ile ilgili soru çözmüşken ve sadece Karac'oğlan yüzünden 1 yanlış yapmışken, dersi dinlemeye ve not almaya çalıştım ama en az 6.5 kez esnedim. 5.-6. işte bu Matematik; Mantık adlı konunun iğrençliğiyle yine bir karavanaya maruz kalacağımı düşünürken ilk defa matematiğin bu kadar eğlenceli geçebildiğini gördüm, sonuç olarak 2 karavan 1 Bingooo! ile bugünün dershane macerası sona erdi ; Döner, tavla, park üçlüsünden sonra da evin yolunu tuttum.
Bi de bir sürprizle devam eden bir gün; daha ne kadar mutlu olunur !