Bugün günlerden Cuma, haftanın en sıcak günü!
Dünün kritiği yapılmaz ama denenir, deneyeyim ben de;
Maddi sıkıntılar boy gösterirken her şeyin yavaş yavaş düzeleceğine bir şekilde inandırdım kendimi. En azından 450 liram kurtulmak üzere.
Dün okula erken gidip gitmemek arasında tıkılı kaldım, bir seçim yapmam gerekiyordu. Zamanında gittim ben de, erken gitseydim ne olacaktı? Kütüphaneye uğrayıp Tutunamayanlar'ı alabilirdim mesela, Salı günü kitap rafta değildi. Çarşamba da neden aptallık edip kütüphaneye gitmediğimi hatırlamıyorum, yaa işte öyle.
Dün kütüphaneye gittim, yani 14 Mart 2013, Perşembe. Okula kitap olmadan gitmemiz istendi hocalar tarafından, im Juli'ye devam yani. Filmle ilgili çalışmalar yaptığımızdan, hatta bölümün amacının gittikçe bir İletişim Fakültesi olmaya doğru kaydığından, ve böyle olsa şikayet etmeyeceğimden umarım bahsetmişimdir. Bahsetmemiş olsam üzülürüm. Film hakkında konuştuk, Almanca konuştuk tabii ki, ben az konuştum. Lanet olsun ki gözlem yeteneğim ağır basıyor bu tip durumlarda, benim söyleyeceğimi zaten başkası söylüyor! tarzı tembelliklere kaptırdım kendimi. Tembellikten bahsetmişken, bölüm birincisi olduğumdan da bahsetmiş miydim? Applaus! alkışa hiç gerek yok hem ingilizce gibi sadece "e"si eksik, siz Almanlar yok musunuz?! Metinde ingilizce veya almanca kelime kullanıp "bakın ben bir şey biliyorum, boşuna birinci olmadım" izlenimi vermeye çalışmış gibi göründüm belki. Mutluyum, Almanya'ya gidememe üzüntümü bastıran, motivasyonumu yükselten bir sınav oldu bu benim için. Bugün hocamla konuşup konuşmama konusu beynimin kıvrımlarına tecavüz ediyordu resmen, çığlıklardan arındım, somut her şeyden kurtuldum ve vazgeçtim. Evet, vazgeçtim konuşmaktan ama tam ben vazgeçmişken, diğer sınıftan bir "arkadaş" geldi ve klasik soruyu sordu "n'apıyorsun?" amerikalılara özencez illa "whats up?!". Her neyse, isterse benle hocanın odasına gelip onunla dersler hakkında konuşabileceğimizi söyledim, pragma!!! Kabul etti, hocayı ziyaret ettik. Notlarımızın iyi olması hocayı memnun etmiş olacak ki, sizin yerinize keşke diğerleri tavsiye istese, dedi. Mutlu mu oldum, hatırlamıyorum ama evet küçük bir umut? Hocam, evs(almanyaya gitmemi sağlayacak-ex-program) yüzünden motivasyonumun düştüğünü hissediyordum sınava kadar, ve öyle de oldu siz de farkındaydınız bu durumun sanırım? dedim. Hoca da aynı fikirdeymiş, quizleri dersleri sallamaz olmuştum, sallamamak evet. Bu ben değilim, çık içimden! Kitabın etkisi mi bu? Belki. Devam edecek olursam, hocadan aldığım türlü övgüler beni ve çok sevgili iki lobluk kabaetimin oturduğum yerdenbir kaç cm yükselmesine neden oldu "sendeki yetenek" dedi hafif bozuk türkçesiyle, bunu biliyordum. Egoya bak! Bir sus da tadını çıkarayım!
Bugün de günün son günü, eve uyumak için geldim. Yakın arkadaşım okula gelmedi, birinci dönem rakibim de rakibim diye şakalaştığım arkadaşla vakit geçirdim, hocayla da konuşmuşum başka bir olayım yok, uyumak için geldim ben. İnternet varken uyumak istemiyorum açıkçası ama bir şekilde...
für meine Schwester - yanaklarından sıkıp öptüm, kardeşim!