Hollywood filmlerinin sürekli aksiyon, macera veya sexten ibaret olmadığının kanıtı bu iki film.
Arada bir insanların damarına basıp, kanser, aids, veya az ömrün kaldı öleceksin gibi numaralarla damar turlarına başlanır böylece. Burda belirtmek istediğim Hollywood filmlerini eleştirmek değil dün gece yarısına kadar oturup One Last Thing'i neden izlediğim.
Dün Geceyarısı One Last Thing izlemek ve altyazılı ;
Film Cnbc-e'deydi dün. One Last Thing adını duyduğum ama damar damar üstüne yapmak istemediğimden, arada duygularımı yoklamak için ağlama numarası yapıyorum ama her seferinde gülüyorum. Mesela Babam ve Oğlum'u ele alacak olursam "Gitme deyeydim" kısmında gerçekten bi tüy diklenmesi , üzerime soğuk su dökülme efekti gibi garip duygularla dolup taştım ama One Last Thing'e dönecek olursak, Hey Dostum Bi Boka Benzemiyordu. Hem ben neden filmin sonunda başrolün öleceğini bildiğim halde filmi izliyim ki ? gibi koşullandırmalara maruz kalmadım en azından, ama bugün sordum kendi kendime filmdeki kanser hastası çocuğun yerinde olsaydım ne yapardım ? şeklinde.
Çocuğun yerinde ben olsaydım ;
1 - Nikki Sinclair ile değil de Adriana Lima veya Victoria Meleklerinden biriyle görüşmek isterdim.
Neyse boşver . demek istediğim şu hollywood'un arada nabız yoklaması yapması canımı sıkıyor, arada da hoşuma gidiyor saçma sapan işte , ee nasılsınız? nasıl gidiyor tatil ? Evet bu yazı sırf halini hatrını sormak içindi.
Filme gelecek olursam , dediğim gibi Dylan adında bi çocuk kanser son dileğini gerçekleştirmesi için bi vakıf ona yardımcı oluyor ve çocuk dileğini Nikki Sinclair ile görüşmek olarak değiştiriyor. Nikki bi topmodel , çok ünlü , çocuğun bu dileğinden sonra da toparlanamıyor falan ama türk sinemasındaki acıklıların yerini tutamıyor ve filmimiz Dylan adındaki çocuğun sahilde Nikki ile sabahladıktan sonra ölmesiyle son buluyor.
My Sisters Keeper da kitaptan alınmış , Cameron Diaz oynamasa izlemicektim , kuzenin arkadaşının okumak istediği bi kitaptı , arkadaşın ablası da kansere yenik düştü. Neyse filmde de küçük kızkardeşin ablasını kurtarmak için yapay ortamda oluşturulduğu ve en az ablası kadar acı çektiği konu olarak ele alınmış, ablası ile mutlu mesut geçinirken bi anda ablasına donörlük yapmaktan vazgeçer ve kendine vücudunun sahipliğini almak için bi avukat tutar. Filmin sonunda da abla ölüyor.
Abi acitasyon acitasyon, damar vesaire bana son zamanlarda kötü şeyler oluyor lan , neyse dün saat 1.30'da yatıp sabah 9.45'te kalktığımı saymazsak iyi sayılırım. Yarın da gerçek doğum günü tarihimi kutlamayı düşünüyorum, kutlamadan kasıt pasta vesaire. 20 liram vardı onunla şu dondurma pastalardan almayı düşünüyorum nasıl fikir? Güzel değil mi? Evet, ben de öyle düşünmüştüm.