Perşembe, Kasım 24, 2011

Cebimde Bilgisayar İstemiyorum ama...

kaynak : http://www.blogcdn.com/www.engadget.com/media/2011/11/htczeta-1321395227.jpg
Cebimdeki bilgisayar HTC Zeta, 4.5" ekranı hoş güzel bu performansta bi ultra cep telefonu için normal. 
2.4 ghz işlemcisi var ki zaten benim külüstürü sırtında taşır. 1 gb ram de cabası, internette birden çok sekmede hiç problem yaşamazsınız sanırım. İnternet demişken Adobe Flash player desteği var, bu da internette sörfü bilgisayar konforunda yaşatıyor. Hoş, Adobe Flash Player cep desteğini tamamen kaldırmak üzere. Bu da Apple yüzünden oldu tabii.  Html5 sonuna kadar! 
720p ekranı var Full Hd olmasa da bu boyutta bi ekranda full hd olması abes kaçardı zaten. 
Kamera 8mp, gayet yeterli. 1080p yani full hd video çekme özelliği var.
146gr ile cebinizde taşınabilir ama ekran büyük olacağı için kot pantolonunuzdan taşma gibi bi riski var. O yüzden çantada taşınabilir.
Teknolojiden son haberler bunlar bakalım.

Boktan Siyaset.

Suriye, Türkiye'nin komşusu olan.
Benim Suriye'm ise hem komşu hem bir parçamın orda kalmış olduğu hissini yarattığı için benim olan.
Gitmek istemişimdir, gidememişimdir. Çarşısına gidip doya doya Arapça sohbet edip güleceğim insanlar aramak istemişimdir, bunu şimdi de yapabilirim ama farklı bi milletle girilecek olan sohbet daha farklı oluyor. Bunu geçen yıl dayımın misafirlerinde gördüm.

Neden Suriye? Diktatör diye tabir edilen benim gibi anti-militarist, hippie kişinin Suriye'yi sevmesinin sebebi neler? Şunlara bi bakalım ;
Facebook yok diyorlar! Ha ha ha! Facebooktan bağlantı kurduğum Suriye'li arkadaşım var.
Özgürlük yok diyorlar, o ülkede kimsenin kılık kıyafetine karışılmıyor -Türkiye bunu yeni yeni aşıyor. Özgürlük tanımına uymayan hareketler içindeyken bu duruma gelmek gözyaşartıcı. Hadi , dersin ki özgürlük sadece kılıkla olmuyor. En iyisi sen öğrencilerin durumunu gör! Eyvallah derim. Bu noktada ögürlük ve demokrasi kelimelerinin yan yana gelmesinden söz edilemez zaten. Siyasi görüşüm yok. A-Politik sayılırım. Hani şimdi diceksin ki, "İşine gelene oy verirsin sen şimdi" - Hayır işime gelene oy vermiyorum, geçen yıl oy verdiğim için de pişmandım. İlk oyumu kullanmanın heyecanıyla gaflete düştüm sanırım. Ama bu saatten sonra parti vesaire durumlarına girmem. Seçtiğim bölümde de bunlara pek yer yok gibi, Peyzaj Mimarlığı İstanbul Üni. - Sarıyer'de sessiz sakin. Yeşil doğa miss. Şeklinde. Ama zamanında olaylar olmuyor muydu? Kantin camlarının indiği, sis , gaz gibi şeylerin kullanıldığı zamanları da olmuş.

Neyse bunları söylemek için gelmedim ama madem konu açılmış burda kapatıyım.
Bahsetmek istediğim;
Şu an bulunduğum yere en az 50 km uzakta Rus savaş gemileri var. La olum oraya nasıl geldiniz?! He? Rusya'ya sempati duyuyordum ama bu boyutlara getireceğini tahmin etmemiştim.
İran'ın Türkiye tutumu - Türkiye'nin Suriye tutumu, Dünya"Rusya,Çin,İran"- Suriye arasındaki ittifak. Savaş olmaması için elimizden geleni yapmaktan başka çare yok, Sn Başbakan'ın da bu tür durumlara umarım tepkisi ve hareketi yerinde olur. Yoksa Türkiye gibi bi ülke Nihat D.nin de dediği gibi "Yalnız ve güzel ülkem" yalnız kalmaya mahkum kalır ama güzelliği bu saatten sonra tartışılır tabii.

Siyasetten nefret ediyorum, savaştan nefret ediyorum. Boktan bi hayat yaşamaya bi adım daha atılmasından ve birilerinin benim yaşayıp ölmeme neden olacak kararlar vermesinden nefret ediyorum. Ama tabii ya! Devlet halkı için en iyisini seçer biz koyunlar da kasabın bıçağı boynumuza geçirdiği zamanı bekleyelim, beeeeaaaaa(!)