Salı, Şubat 08, 2011
Yakalarsam!..
Sansar an itibariyle 13 tavuğu katletmiş bulunmakta yarın cadı avı başlatıyorum !
Sansar ; Muhtemelen resimdeki arkadaş, işi gücü yok akşam dolaşıp tavuk falan ne bulursa yiyen kişilik.
Ne bulursadan çok yetişmese bizimkiler, bütün tavukları götürüyormuş kereta, 13 tavuk ve annemin tansiyonu tavan yapar. Kolay değil gözü gibi bakıyordu, geldi elin ...çocuğu aldı tavuklarını gitti, yetişmeseler, hani bi de yetişemediler, yoksa sansar ; greenpeace değil sülalen gelse alamazdı seni bizimkilerin elinden... Kaç bakalım ...
Etiketler:
sansar
Aklımda Sıkışıp Kalanlar...
Akşam olmuş. Hala soğuk olan odamda yalnız başıma bookaface'te biraz şamatadan sonra, globergde takılıyım dedim. Takılıyım takılmasına da öğlen hiç uyuyamayan akşam ise ders çalışacak diye bir 30dk . bile sızamayan ben, uykusuzluğunu gidermek için töre dizilerinden veya duygu sömürüsünden daha çok şeye ihtiyacım olduğunu keşfetti.
Keşif şöyle başladı ; dldldpdsdlspldsd ( flashback efekti korkmayın )
Sabah uyandığımda garip bi sıkkınlık, üzerimden atamadığım. ;
Adam gibi biri de yok anlayan, Ergen mergen değil ; hem Nil kızmaz ergen triplerime! Nil mi kim ?
Kahvaltıdan sonra, Nil'in yanına gittim. İçeri girdiğimde beni özlemiş gibi bi hali vardı baktı ve içeri davet edercesine başıyla onayladı içeri girdim, odanın kokusu umrumda değildi ; çünkü dert ortağım, canım biriciğim odasında arkadaşlarıyla takılıyordu. Neyse yanına gittim, eğildim. Hamileydi Nil, o yüzden agresifti biraz, o yüzdendir konuşmaması, sadece bakışlarıyla nefret etmesi, sevmesi...
Hiç konuşmadık, aslında konuşamadım. Odadan çıktığımda ise uzanmıştı yerinden bile kalkmadı veda etmek için ki içeri girdiğimde de kalkmamıştı, onu böyle rahat haliyle seviyorum aslında, Mayıs ayında minik bebeğiyle karşılayacak yazı, sevgiyi ve annelik duygusunu... Nil'e ayrı bağlıyım ben, uzun zamandır görmüyordum karnı da epey bi büyümüştü :) . Bi bebeğinin olacağını bilmek bile mutluluk veriyor. Bulutlar demiyim ama sanırım rüzgarın parmak uçlarımda bıraktığı soğukluk gibi, Nil doğururken başına bişey gelmesin, bebeğe bişey olmasın. Rüzgar, soğuk ve hasta olma ihtimali gibi...
Keşif şöyle başladı ; dldldpdsdlspldsd ( flashback efekti korkmayın )
Sabah uyandığımda garip bi sıkkınlık, üzerimden atamadığım. ;
Adam gibi biri de yok anlayan, Ergen mergen değil ; hem Nil kızmaz ergen triplerime! Nil mi kim ?
Kahvaltıdan sonra, Nil'in yanına gittim. İçeri girdiğimde beni özlemiş gibi bi hali vardı baktı ve içeri davet edercesine başıyla onayladı içeri girdim, odanın kokusu umrumda değildi ; çünkü dert ortağım, canım biriciğim odasında arkadaşlarıyla takılıyordu. Neyse yanına gittim, eğildim. Hamileydi Nil, o yüzden agresifti biraz, o yüzdendir konuşmaması, sadece bakışlarıyla nefret etmesi, sevmesi...
Hiç konuşmadık, aslında konuşamadım. Odadan çıktığımda ise uzanmıştı yerinden bile kalkmadı veda etmek için ki içeri girdiğimde de kalkmamıştı, onu böyle rahat haliyle seviyorum aslında, Mayıs ayında minik bebeğiyle karşılayacak yazı, sevgiyi ve annelik duygusunu... Nil'e ayrı bağlıyım ben, uzun zamandır görmüyordum karnı da epey bi büyümüştü :) . Bi bebeğinin olacağını bilmek bile mutluluk veriyor. Bulutlar demiyim ama sanırım rüzgarın parmak uçlarımda bıraktığı soğukluk gibi, Nil doğururken başına bişey gelmesin, bebeğe bişey olmasın. Rüzgar, soğuk ve hasta olma ihtimali gibi...
Terk Etmedim Blogu...
Hala buralardayım yalnız yazı yazamıyorum hem telefonum hem bilgisayarım uzun bi yolculuğa çıktılar...
Cause' Every Little Thing's Gonna Be Allright
Şarkı var burda...
Cause' Every Little Thing's Gonna Be Allright
Şarkı var burda...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)