Salı, Haziran 26, 2012

Linkin Park - Living Things 2012

LinkinParkofili hastalığına yakalanan her ergen gibi ben de Hybrid Theory ve Meteora'yı ayrı Minutes to Midnight'ı ayrı yere koyuyordum. A Thousand Suns zaten bu dünyaya ait değildi, en azından LPsevenler için hayalkırıklığıydı -çoğu için- ben de aranızdayım, çok seven FAN'lar da gelmesin üstüme bir zahmet ama sonra da hak vermedim değil hani LP'ye, abi şarkılarda hep bir mesaj kaygısı falan vardı zaten. Sosyal mesajlar veriyorlardı ama ama gel gör ki hedef kitle LPciler'i yok saymayıp zaten siz bizimlesiniz, biz daha çok insana duyuralım sesimizi, mesajımız ulaşsın çok kişi dinlesin kaygısıyla yani anlayacağınız piyasa olmayı göze alarak giriştiler böyle bir işe ki bu yazıyı yazarken arka planda da Living Things rastgele çalıyor. Albüm hakkında yorum yapmak için biraz daha dinlemem gerekiyor. Uuuh, çok sıcak la çok sıcak taze geldi! 
Albüm genel olarak başarılı sevgili hacılar - 
Roads Untraveled, Skin to Bone ve Burn it Down gözüme girmeyi başardı zaten. 1 Hafta önce dinlemiştim Skin to Bone'u ve Burn it Down'ı, ne yalan söyliyim, FOREVER LP AMK!
Powerless ise biraz alternatife mi kaymış grup? diye sorgulamama neden oldu ama yook Victimized sertti yeterince ehuehe stüdyo kaydını izlemiştim çok eğlenceli, lptv'den buralara link atalım madem. 
Başka başka gözüme takılan? 
Lost in the Echo acaip seksi olmuş, elektronik falan, LP'nin klavye kullanmasını seviyorum. Shinoda da güzel iş çıkarmış.
LP'yi eleştirin ama ağzına sıçmayın sevgili dinleyici ; Bir örnek olabilir mi bilmem ama Metallica Unforgiven 1 2 3 diye gittiğinde en basitinden ne kadar çok eleştirilmiş zamanında. Küçük bir örnek sadece.
I'll be Gone, Burn it Down'dan sonra hareket açısından değil ama kulağa hoş gelen ve dengeli bir parça olmuş.
Albüm genel olarak harika olmuş AMK! beklemiyordum, Lies Greed Misery'i sevmedim. Until it Breaks'i de.

Favoriler ; 
Burn it Down - Günlerdir moda girmek için tekrar tekrar dinliyorum, Re-l'le bağımlısı olduk zaten.
Lost in the Echo - Ben LP'nin elektro halini de sevdim hacı, Joe Hahn'ı da seviyoruz zaten, LP'nin Chester kalbi olsa, Shinoda Karaciğer'i, Joe Hahn da Akciğerleri olur -nefes aldırıyor, ayrı bir hava katıyor. Bass ve elektro gitardaki elemanlar sizi de unutmadık herhalde siz de şah şah şah dam dam damsınız olum!
In My Remains de gitar açısından yeterli derecede tatmin etti.
Ve son olarak favorilere Skin to Bone da eklensin amk, ayrı ayrı parçalar birbirlerinden çok farklılar bu yüzden de insan hangi birini daha çok sevdiğini ş'apamıyor. 
Bu kadar inceleme yeter, telefona atıyım, açım, ilacımı almadım -bitti- param da yok eczaneye olan borcumu ödemek için, ne bok yicem lan, malak gibin kaldım bu 2. gün almayışım ühüheee! 

Grubun albüm yapım aşaması ve diğer faydalı olabilecek linkler ; 

http://www.youtube.com/watch?v=g4hq7JBK3EQ&feature=relmfu - pounding your face ne la chester şalsdkasdl güldüm puahah! 
Ha LP çok çukumde değil ama ne biliyim, mazi kalbinde yaraysa unut artık ne varsa kısmının hayatımın -yoldaşı, ayağı, eli,kolu olmuşlardır bu yüzden, her zaman böyle bişiyler olacaktır LP'ye karşı. 
THANKS LP, FOREVER LP! diyip gidiyim de fanboy yüzümü de görün.
Son olarak, abi olmak "damacana pompasını sökemeyen kardeşe yardım etmek" gibi bir şey, çok eğlenceli.