Hiç...
Öyle şeyler oluyor ki hiç olmasaydılar daha güzel olurdu,
hatta hiç var olmasalardı yani en azından benim hayatımda hiç var olmasalardı bu olaylar.
Olaylar olaylar, resmen bitpazarında kapkaça uğrayan teyze gibi hissediyorum; yardım çığlığına karşıdan ona doğru gelen ve olaya kayıtsız kalan kalabalık gibiyim ve o kalabalığa doğru ters istikamette koşan adam gibiyim, adam ise otla kafayı bulmuş ve ters istikamette şahin kullanıyormuş gibiydi. Her şeyden biraz birazım. Çok eğleniyorum çok.
Olaylar da kapkaççı gibiydi. Çanta boştu, üçaylığımı daha çekmemiştim evladım. Boştum anlayacağın, yine boşum, hep boştum ve boş kalacaktım. Şimdi reklamlar BOSCH Ev Aletleri ile hayatınıza değer katın. dandaradan daaaa! -that was a jingle, jingle without bell- İngilizce açıklama yapma gereği duydum pek saygıdeğer insan, umrunda olmayacağı için de araya bi şaka serpiştirdim.
Ankara bana küstü mü? Küsse sissy yapardı, küsmesin. Ankara'yı siz var olduğunuz için seviyorum, yoksa Ankara...
Bu ara anksiyetem zzzt zzzt diye sesler çıkarıyor, sessize almışım sanmışken ben, meğersem titreşimdeymiş. Sonra da beynim de titreşti tabii, öyle ailecek titreştik ben ve kendim ve kendim ve yine ben ve yine kendim ve biz...
Lieb mich oder hass mich. -beni sev ya da benden nefret et-
Bu ara mistik olaylar biraz daha yakından bakmaya başladım ve kendimi fal bakarken buldum;
geçen günlerde, arkadaşıma fal baktım, bakmadan önce sana anlatacaklarım var dedi tamamen poker surat ifadesiyle. Bardağın üstüne kendisine ait bişey bırakmasını istedim -_- :D nasıl yalancıyım, sonra da çok bilmiş bi edayla bardağı açtım ve aklıma ilk geleni başladım anlatmaya -...- ve fal is going toooooo...fal tuttu. :O Korkunç tesadüf diyelim biz buna.
Öyle şeyler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder