Cumartesi, Ağustos 25, 2012

Mesrine : L'instinct de mort -Scarface'i andıran Gangster Filmi-

Ok biraz da Mesrine'den bahsedelim, kesinlikle tembelin tekiyim ve asıl adamımız olan Jaques Mesrine'in gerçek hikayesinden alınan bu film hakkında pek araştırma yapmadım, tek bildiğim Vincent Cassel'in iyi bir oyuncu olduğu.
Filme gelecek olursam, Fransız yapımı Scarface izliyormuş gibi hissettim. Doz aynı, şiddet de. Burda farklı olan Mesrine'in aşkları; adamın çocuğu bile oluyor ki gangster adamsın be Mesrine, bebelere yazık, kadınına yazık.
Mesrine kesinlikle kötü bir adam, şu konularda; kötü eş, kötü baba, hırsız, katil...
Mesrine kesinlikle iyi bir adam, şu konularda; pezevenklere ve ikiyüzlülere tahammülü yok, dürüst ve kesinlikle aşk adamı.
Adamsın be Mesrine, gözüme girdin o 3 maddeyle, bu arada bahsi geçen karakter gerçekte yaşamış olduğu için ben sadece filmi irdeliyorum ki burda kimsenin hayatını taciz etmiş gibi görünmek istemem.
Mesrine'in başına kötü şeyler geliyor hep, işini babası buluyor ama orda çalışmak istemiyor neyse arkadaşıyla birlikte hobbaaa kötü yollara Guido babanın emrinde çalışmaya.
İspanya'ya gittikten sonra Mesrine'in hayatı değişti. Evet Sophia adında bir kadın girdi hayatına 2 güzel çocuk verdi Mesrine'e ama hayatı tepetaklak oldu, iş konusunda da şansı yaver gitmeyince, napsın adam? Abi, bazen insanın kötü olmasını sağlayan tek şeyin başına gelen kötü olaylar olduğunu düşünüyorum ve bazı kötü insanlar malesef ki bu kötü olaylarla başa çıkabilecek kadar güçlü değiller ama siz adam öldürmeyi çok iyi bilirsiniz, hım hım.
Kötü adamları, kötü kadınları sevmişimdir ben, hep onların tarafındayım. Üstad Bukowski'nin de dediği gibi, onu tanımadan önce de kötü adamı seviyordum hala da severim.
Vincent ve Cecile -Jaques ve Jeanne- Kadın cool ve güzel ve alımlı ve zeki ve ağlamış

Film başta da dediğim gibi Fransız Scarface havasındaydı ama çok daha heyecanlısı, tamam tamam şaka yapıyorum sıkıcı değildi, hep bir olay vardı hani. Hollywood'u mu örnek aldın be yönetmen ya! Şöyle söyliyim, V.Cassel ve Cecile De France, döktürdünüz! Son sahne ağlatır.
Son olarak, Cecile de France'den başka o gözlük kimseye yakışmaz:
Bu yazımı okuyacak olan genç hukukçu Bötü'ye sesleniyorum, bu gözlükten al, almazsan da dene hani.





 Bir Cecile'e aşık oldum bir de arabalara ;


 Gidemedim; filmin bir de part2'si var L'ennemi public no1 diye o da yakındır, izlenir.

2 yorum:

otomatik portakal dedi ki...

bu yazını okudum da.
kız güzel değil be
valla değil
beni buna mı benzettin tuuuğğ :P

gözlükler hoş da bana yakışacağı konusunda şüphelerim var.. en azından denerim.. tamam tamam denerim :)

arabalar da hoşmuş hani..
ben de arabaları sevdim

Adsız dedi ki...

Cecile'e laf yok üzülür kırılır en yakın köprüden atlarım.
Sana benzetmedim de biraz gözlükle alakası var sanırım.
Sen dene bi :')
Ben seviyorum bu tip arabaları :)