Salı, Temmuz 31, 2012

Trainspotting -Film-

Uzun zamandır film izlemiyordum, uzun zaman dediğim Ankara'ya gittiğim günden beri, tv'de bile izleyecek bir şey olsa izleyen ben, akşamın serinliğine bırakıyordum kendimi, gündüz de malum bunaltıcı sıcaklar ve lanet diğer şeyler. Lanet diğer şey yok aslında sadece bir nevi toparlanma, silkinme ve onun gibi şeyler işte.

Trainspotting bir Danny Boyle filmi ; Slumdog Millionaire'i izleyip etkilenmemek mümkün değilken neden Trainspotting'i daha önce izlemedim? diye de kızdım kendime aslında.
Filmde bayağı uyuşturucu, seks ve argo var hatta bayağı iğrenç şey de. Bunları söylemek istemiyorum ama mideniz ve kalbiniz varsa izlemeyin ki ben ikisini de aldırmışım, organ mafyası tarafından kaçırılışımı anlatmadım size tabii nerden bileceksiniz, organ mafyası da tanıdık, Hacethill adında ilginç bir hastanenin garip çalışanları, devlet onlara doktor diyor, hayatımı kurtarmış olsalar da birtakım şeylerden muaf olmama neden oldukları gözardı edilemez, duygusal anlamdaki hiçlikten bahsediyorum. O zamanlar o kadar çok şey yaşamışım ki, hiçbir şey ibret alamaz duruma geldim "ok ok Requiem for a Dream" hariç.
İzleyin derim, film sayesinde de çok fantastik hikayeme göz atmış oldunuz, iyi seyirler.
Nasıl oldu bilmiyorum ama donuk adamın teki oldum.


5 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben de aksini söylemedim ki, hayatımı kurtardılar ama... var sadece. :)

cem dedi ki...

donuk adamlar kulübüne hoşgeldin o zaman.

Adsız dedi ki...

Hosbuldum cem.

Unknown dedi ki...

kalpsizz :) bu filmi izlemem tavsiyelerin üzerine canım. Bende de kalp yokta mide var onsuz olmuyor.

Adsız dedi ki...

Bence bu filme bir şans vermelisin, yoksa merak etmeye devam ;) -kalpsizsen izle, filmin kopma noktaları kesinlikle insanı dehşete sürüklüyor.