Pek Fantastik Aile
En son pasta börek yemeğe gitmişim, geri de gelmemişim. İşin kötüsü pasta, börek yoktu. Çökelekli sac ekmeğiyle karşılandım. Ekmek, yağ, çökelek. Doyurdu o gün karnımı. Ben de bundan fazlasını istemiyordum. Bir bardak ayran da eşlik edince değmeyin keyfime. Dayım yine ordaydı, ehe dövme meselesini yine attım ortaya. Adam nuh diyor peygamber demiyor, dese zaten pey... dese mesela yeterli. Dediğim gibi üniversiteye kadar uzar bu mesele, projesiydi, finaliydi, ödeviydi. Gelemem ben buralara geri. Umarım. O arada da çiziktiririz bir şeyler. Çok eğlendim ama, hani işi şakaya vurmakta benden iyisi yoktur, varsa da saygı duyarım. Şakalar, doyan karınlar, geri ne kaldı. Sohbetler, bu kısmı ailemin nasıl karmaşık bir olayın içinde olduğunun kanıtıydı, hep dışarıdan duyulurdu. Şimdilerde ise birinci ağızlardan duyuyorum hikayeleri, dedikodu yapıp insanların arkasından binbir türlü iş çeviren insanlar var. Çok iyi insanlar bunlar güya, tam tersiymiş. Annemin 20 yıllık evlilik hayatının 15-16 yılının zehir gibi geçmesine neden olan insanlar bunlar. Sohbet kısmında konuşulanlar dikkatimi çekmedi, ÖÖÖÖöeeef! şeklinde bağırdım arada, cidden. Manyağım ben aslında, dayım, teyzem, yengeler, annem ve nenem birkaç sn baktılar böyle geri döndüler sohbete. Onlar sohbet ederken dikkatimi alamadığım hatta şöyle bir bakınca "ters dönmüş erekte olmuş erkek sineğe" benzeyen beton makinesi en dik haliyle duruyordu. Discovery Ch.de Really Big Things vardı ya da o zamanlarki adı bu değildi. Tv programına çıkacak kadar popüler olabilirdi o makine de ama olamadı. Onu kontrol eden, adını bilemediğim kumandalı adam da çocuk oyuncağıymış gibi hükmediyordu makineye. Okumasam bu tip işlere mi bulaşsam? yoo yoo okucam ben! diyip. Çekildim kabuğuma, o anda ne hayaller kurmuşsam artık. Ondan sonrası yok gibi.Turkcell ve Vodafone Sevişseler ; Vodafone Turkcell'i Yer Bitirir.
Dün Salı'ydı tabii. Salı günü ne mi olmuş? Dershaneye gidilmemiş. Vay anasını!! Bok yesin dershane. Her neyse, dersler bitti. Dershane de geriyor beni biliyor musun? Hani böyle babasının parasına güvenip dershaneyi asan pezevenk çocuklardan olmadım ki olmam için babamın parasının olması gerekirdi. Babamın parası yok. Neyse, gitmedim. Ciddi anlamda gerildiğim için, canımı alsınlar ama o 40dk beklemiyim ben. Zil çalsın kalkmıyorum da sıradan, öyle kıçım ağrıyana kadar ama sıkılıyorum ama bunalıyorum. Şükürler olsun yarebbi netlerim iyi, buna rağmen. Mersin, Ankara, İstanbul, İzmir peyzajıydı, şehir bölgesiydi. Yazcaz artık. Gelir mi? Gelmeli. Salı günü boşmuş, akşama kadar. Kardeşimi Suriye'ye gönderdik, delik deşik yolladılar geri, şaka. Suriye falan gördüğünüz, duyduğunuz gibi değil a dostlar, a canlar, karpuzcular, şarapçılar! Değil, medya medya diyoruz ya hani, hepsinin ağzına dildo tıkılır inşallah. Elleri 70'lerden kalma yatak başına kelepçelenir, öksürdüklerinde Filiz Akın kanı gelir ağızlarından inşallah. Hülya Koçyiğit de güzel öksürüyordu. Kardeş Suriye'den döndü, sırf kapıya kadar gitti ve döndü. Neden mi? Telefonu kaydedebilelim diye, benim özel ders hocam, komşum, abim geldi ders falan bittikten sonra kardeşle kayıt işlemlerini yapmaya. Vuhhu! Sonunda telefonum yasal ama yasalara da bir çift lafım var, o yasaların yazıldığı kalemler ellerinize yapışsın inşallah. 50 lira istediler kayıt için, neymiş efenim buralarda parası 1000 liranın üzerindeymiş. Kadına bir bakış fırlattım, "ama ben 1000 liraya almadım telefonu" dedim. Ama kanun böyle dedi, kanunun batsın diyemedim. Ben telefonu 600 liraya aldım, Türkiye'de 1300 lira. Siz hesabını yapın canlar. 600 lira telefona verdiğimi düşününce, kayıt, hat işlemleri falan. İçim parçalanıyor ama aldık işte.Bir de eve dönüş var ki. Allah, olaylar bundan sonra güzel bi hal alıyor falan.
Kuku bu, çiş yapıyordu şarmuta! |
UZAAAATTTTIIIIIIMMMM!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Hea bi de Salı gününe ek, dün Romanya'dan kuzen geldi, Almanya'dan geleni vardı versiyon değişik. Neyse, köye falan uğradık, lan bok kokusunu bile özlemişim. Bahçemizi falan gördüm, bir de bulut görmüşüm, gökte çukur açmış, kuyu gibi. Güneş de batarken öyle bir açıyla sızmışki ışık, hayranlıklar vesaire.
Fitil Vardı Eskiden, Şimdi İse Bildiğin Kazık, göstermeden geçirseler.
Çarşamba! Bugün işte, derse geç kaldım yine. Matematikte seriler, zor olmasa da baktırıyor öyle. Biyolojide destek hareket. Yaz yaz, ikinci derse kalamadım. Hoca da bir keyifsiz anlatıyor. Sikerim lan öyle dersi, diyip görüşürüz hocam gidiyorum dedim. Hastaneye gidecektim, gitmedim. Neden gitmiyorum ? Gidememek, bildiğin gidemiyorum, anlam da veremiyorum. Yeşilkartım iptal olduğundan beri de bir kere gittim sadece, şimdi de aile sigortası dedikleri. Tanrıya şükür, devletim sağolsun, yaladım yasanızı(!). Hastaneden faydalanabilcem artık. 1 ay boyunca oyalamaları da ayrı yalanır. Turkcell'e gittim şizofren arkadaşla, şizo diyelim. Şizodan daha manyak olduğumu kanıtlamış oldum, ben hat almak istiyorum dedim. Saçma sapan numaralar, fuck lan bunlar olmaz dedim. 2024 2023 falan gidiyor. Son rakamlar, şakalar falan orda da çok eğlendim. Kaç lira? dedim. 30 var 40 var dedi. Oh may, ah may... diyemeden. Neyse, bildiğin geçirmeyi biliyorlar. Bütün param gitti. Hat aldım, hem de dandik numara. Ben vodafone'a gidcem o zaman, dedim. Onun interneti daha ucuz bari dedim. Çekmiyooğğr dedi, kadın.Sevgili Vodafone Türkiye temsilcikleri, götünüze koyuyor Turkcell, duyuyorsunuz değil mi?
Aldım hattı, geldim eve. Uzandım öyle, acıkmışım zaten. Yoksa döner alabilirdim sanırım.
Ha bi de elma yanaklı kız yoktu lan dershanede, dün de ben gitmedim. Tanrım, biz birlikte olmayalım diye elinden geleni yapıyorsun ya, öptüm.