Selam yalnız blogum, yazarı tarafından yalnızlığa itilen, asosyalleştirilen blog! Yorum kısmını kapadıktan sonra, blog aleminin okuyabildiğim kısmını okuyup güya sosyalleşiyorduk beraber, dimi? İyi o zaman, mutluysak sorun yok. Gel bi de hayatımızdaki birkaç değişikliğe bakalım;
Saat 19 Olsaydı, HABERLER Yazacaktım-
Geçen yaz tek başıma 3kg patates kızartması yediğimi yazmış mıydım? Yemiştim evet, obez değilim hayır. Ben dün yine patates yedim, kızartma şeklinde bu kez çok dokundu çok karnım ağırdı, yazın ortasında yediğim patates milim dokunmazken, bana dün n'oldu?
Fizik özel dersimi iptal ettirdikten sonra, komşunun oğlundan ders almaya başladım. Fizik bölüm mezunu, şimdilik de elektrik-elek. müh. okuyor. Tamamlayamayacak kadar üşengecim be blogcuk.
-Haber sıralamasına göre gidecek olursam, magazin sonda, borsa ondan önceydi dimi?-
Lys denemeleri var bi de ebeme dadanan, sınav anında o kadar çok eğleniyorum ki, gerçek olan kısmını da öyle atlatırım umarım. Yaş 20 oldu len, ilkokulda "serseri lan bu ileride allah bilir sokak başında durup kızlara laf atar" dediğim çocuk, evet ben çocukken insanların karakter analizinde uzmandım, bi baktım yanılmışım. Çocuk şu an 5000 riyal-2375tl gibi bir para kazanıyor, ooh kebap lan! Ben hala cep telefonu almaları için şirinlikler yapıyorum, hala çocuğum, kendi paramı kazanmadan, kendi evimi idare edemeden de öyle kalmaya devam edcem ama öyle kalmaya niyetim de yok.
Şu aralar biraz fantastik bi dünya'da yaşıyorum ki, bu biraz ilginç. Arada çok sıkılıyorum, bazen de eve şarkı söyleyerek giriyorum, bazen dershane merdivenlerini küfrederek çıkıyorum, bazen de ıslık çalarak ritim tutarak. Bipolar durum bozukluğu deniyormuş buna ama yok o kadar bariz değil yahu. En azından etraftan tepki almadım şimdiye kadar, hep "çok değişmişsin" şeklinde tepkiler alıyorum uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarımdan, ee fiziksel olarak suratımda bir kaç tüy çıktı sadece, boy desen bir kaç cm, kilo mu? ııh, bir kaç işte! Benim değişimimi genelde, bakış açım ve tarzımın değişmesi olarak yorumlanabilir aslında. İlginç ki benim gibi düşünen bi insanoğluna rastlayamadım yaşadığım yerde. Bana her şey tozpembe aq. Sanki öyle pamukşekerden bulutlar var da alice gelecek çikolata çeşmesinden kana kana içcek çikolatayı, sıcak veya soğuk.
SIKILIYORUM
Ergence sıkılmak değil, 1 ay kalan sınavın stresinin hesaba katılması belki de. Hatta şöyle diyelim biz buna, çalışıyorum çalıştığım zaman öyle bir rahatlık oluyor ki, bundan tedirgin oluyorum, bu durumdan da sıkılıyorum. Psik. Dr.'la görüştüm geçenlerde, evi anlattım, dershaneyi, sonra yine evi. Sorun yok bu ikisinde ama hastaneye gidip, "sıkıldım ben, buraya gelmekten de sıkıldım, dershaneye gitmekten de sıkıldım, her şey sıkıldım ama herkesten değil" demeyi planlıyorum. Kendisi blog adresimi biliyor ama okuduğunu sanmıyorum. İlk gittiğim zamanlarda beni çok iyi anlıyormuş gibi geliyordu, şimdi ise sanırım ben anlatamıyorum adam aynı adam, değişim bende.
Sıkılmak kısmı atlatmanın yolunu buldum, çağdaş sanatlarla ilgilencem, okucam sadece. Bana kitap al, kitap alamazsam internetten indiriyorum, indiriyorum ama okumuyorum, gözlerim ağrıyor. Blog okurken bu durum sadece renkleri dikkatimi dağıtan bloglarda oluyor. Okumuyorum, okuyamıyorum.
Trt Belgesel'de Joanna Rajkowska'yla karşılaştım, hayran kaldım. Kişiliğine de sanatçılığına da, oğlum manyak 1 saatlik programda nasıl tanıdın kadını? diyecek olanlara ise cevabım, yukarıda bahsetmiştim dimi karakter analizlerimden, başarısız olmuştum ama bu kez eminim kendimden. Hadi bakalım bugünlük bu kadar amaçsız muhabbet yeter, Fizik çözülmeli, türev güzel de integral var bu hafta.
AMAÇLI MUHABBET
Yarın 1 Mayıs, babam için kutlu olsun önce. Arabistan'da geçirdiği 25 yıldan fazla, çeyrek asır mı? evet onun kadar bir zamanı; gençliğinin, evliliğinin, ailesinin gelişim sürecinin en güzel yılların ve daha doğrusu 25 yılını bizler için heba ettiği için, kendisine ne kadar teşekkür etsem, ne kadar yazsam çizsem samimiyetsiz görüneceğim için, duygularımın esiri olmadan bırakıyım burada.
Saat 19 Olsaydı, HABERLER Yazacaktım-
Geçen yaz tek başıma 3kg patates kızartması yediğimi yazmış mıydım? Yemiştim evet, obez değilim hayır. Ben dün yine patates yedim, kızartma şeklinde bu kez çok dokundu çok karnım ağırdı, yazın ortasında yediğim patates milim dokunmazken, bana dün n'oldu?
Fizik özel dersimi iptal ettirdikten sonra, komşunun oğlundan ders almaya başladım. Fizik bölüm mezunu, şimdilik de elektrik-elek. müh. okuyor. Tamamlayamayacak kadar üşengecim be blogcuk.
-Haber sıralamasına göre gidecek olursam, magazin sonda, borsa ondan önceydi dimi?-
Lys denemeleri var bi de ebeme dadanan, sınav anında o kadar çok eğleniyorum ki, gerçek olan kısmını da öyle atlatırım umarım. Yaş 20 oldu len, ilkokulda "serseri lan bu ileride allah bilir sokak başında durup kızlara laf atar" dediğim çocuk, evet ben çocukken insanların karakter analizinde uzmandım, bi baktım yanılmışım. Çocuk şu an 5000 riyal-2375tl gibi bir para kazanıyor, ooh kebap lan! Ben hala cep telefonu almaları için şirinlikler yapıyorum, hala çocuğum, kendi paramı kazanmadan, kendi evimi idare edemeden de öyle kalmaya devam edcem ama öyle kalmaya niyetim de yok.
Şu aralar biraz fantastik bi dünya'da yaşıyorum ki, bu biraz ilginç. Arada çok sıkılıyorum, bazen de eve şarkı söyleyerek giriyorum, bazen dershane merdivenlerini küfrederek çıkıyorum, bazen de ıslık çalarak ritim tutarak. Bipolar durum bozukluğu deniyormuş buna ama yok o kadar bariz değil yahu. En azından etraftan tepki almadım şimdiye kadar, hep "çok değişmişsin" şeklinde tepkiler alıyorum uzun zamandır görüşmediğim arkadaşlarımdan, ee fiziksel olarak suratımda bir kaç tüy çıktı sadece, boy desen bir kaç cm, kilo mu? ııh, bir kaç işte! Benim değişimimi genelde, bakış açım ve tarzımın değişmesi olarak yorumlanabilir aslında. İlginç ki benim gibi düşünen bi insanoğluna rastlayamadım yaşadığım yerde. Bana her şey tozpembe aq. Sanki öyle pamukşekerden bulutlar var da alice gelecek çikolata çeşmesinden kana kana içcek çikolatayı, sıcak veya soğuk.
SIKILIYORUM
Ergence sıkılmak değil, 1 ay kalan sınavın stresinin hesaba katılması belki de. Hatta şöyle diyelim biz buna, çalışıyorum çalıştığım zaman öyle bir rahatlık oluyor ki, bundan tedirgin oluyorum, bu durumdan da sıkılıyorum. Psik. Dr.'la görüştüm geçenlerde, evi anlattım, dershaneyi, sonra yine evi. Sorun yok bu ikisinde ama hastaneye gidip, "sıkıldım ben, buraya gelmekten de sıkıldım, dershaneye gitmekten de sıkıldım, her şey sıkıldım ama herkesten değil" demeyi planlıyorum. Kendisi blog adresimi biliyor ama okuduğunu sanmıyorum. İlk gittiğim zamanlarda beni çok iyi anlıyormuş gibi geliyordu, şimdi ise sanırım ben anlatamıyorum adam aynı adam, değişim bende.
Sıkılmak kısmı atlatmanın yolunu buldum, çağdaş sanatlarla ilgilencem, okucam sadece. Bana kitap al, kitap alamazsam internetten indiriyorum, indiriyorum ama okumuyorum, gözlerim ağrıyor. Blog okurken bu durum sadece renkleri dikkatimi dağıtan bloglarda oluyor. Okumuyorum, okuyamıyorum.
Trt Belgesel'de Joanna Rajkowska'yla karşılaştım, hayran kaldım. Kişiliğine de sanatçılığına da, oğlum manyak 1 saatlik programda nasıl tanıdın kadını? diyecek olanlara ise cevabım, yukarıda bahsetmiştim dimi karakter analizlerimden, başarısız olmuştum ama bu kez eminim kendimden. Hadi bakalım bugünlük bu kadar amaçsız muhabbet yeter, Fizik çözülmeli, türev güzel de integral var bu hafta.
AMAÇLI MUHABBET
Yarın 1 Mayıs, babam için kutlu olsun önce. Arabistan'da geçirdiği 25 yıldan fazla, çeyrek asır mı? evet onun kadar bir zamanı; gençliğinin, evliliğinin, ailesinin gelişim sürecinin en güzel yılların ve daha doğrusu 25 yılını bizler için heba ettiği için, kendisine ne kadar teşekkür etsem, ne kadar yazsam çizsem samimiyetsiz görüneceğim için, duygularımın esiri olmadan bırakıyım burada.