Selam millet,
Size dün bayramdan bahsetmiştim ya o bayram bugün kutlandı ama önce;
Dershane yazılarımın sadece "mutlu" kısmından bahsediyim ki bugün gerçekten öyleydi.
Kimya, organik, alkoller, eterler, aldehitler, ketonlar yihhaa babe! Geçen yıl bu tarihteki yazılarıma bak sevgili okuyucu, tahtaya anlamsız şekilde bakıp, defterime hayali arkadaşlarımı çiziyordum. Mutluyum !
Matematik, limit, yine bu aylarda arşivi tararsanız, limitle ilgili korkularımı ve ön yargılarımı yıktım. Bu yüzden de mutluyum! Mutluyum diyince garip hissediyorum lan, uzun zaman oldu öyle hissetmeyeli.
Biyoloji, süper la! Kalıtım'dan kurtulmanın mutluluğuyla yanıp tutuşuyorum, hoca süper, iyi gidiyor her şey.
Kimya dersinde her ne kadar dağınık bir profil izlese de sınıf, ben çizgimden şaşmadım, cidden. Öğrenmem gerekiyordu ve öğrendim. Bu kadar, yardımda ve yapımda...
Matematik dersi ise tam bir bombaydı, Adını Feriha Koydum dizisindeki Koray'dan bahsederken uzak akraba, sürekli adı Koray olan hocaya bakarak konuşuyordu. Bu Koray, Gülsüm adlı karakterli sevişti yeni yılda, hocayla da koptuk la, öyle limit olamaz! Gülmekten öldük, Lan oğlum bari Koray demeyin şu adama diye uyarıda bulunsa da hoca, güldük eğlendik.
Biyoloji dersi azıcık kaynadı sebebi de ;
Arkadaşlardan bazılarının hocanın dini inancını öğrenmeye çalışması ve bundan dolayı ortaya çıkan, din çorbası. Başım ağırdı, hoca dersin ortasında çıktı. Hoca çıktıktan sonra da ben sıraya yayıldım, uzandım. Arkadaştan rica ettim başıma masaj yapsın, patlayacak gibiyken hoca geldi. Kalkamadım, hoca bana seslenince de doğruldum tabii, "Hocam ben budist olacam yea" diyip kapatmaya çalıştım konuyu. Ama devam etmekte ısrarcıydı sınıf, hocaya katılıyorum millet!
Olmaması Gereken - Şimdi Yok
Minibüsle gittim çok da zor değildi 15dk beklemek, belki 30. Anneannemlerde de bütün kabile üyeleri toplanmış, sofralar yarım kalmış. Dayım yemeğe yeni başlamış. Tek başıma yemek yiyemem. Şakalar falan, bayramlaştığım kişi sayısı. Dayım, 12 kuzen, 2 yenge, 2 teyze, 1 anne euhe , 1 anneanne hatırlayamadığım bilimum kişi. Sofra önümde, sırasıyla şunlar yendi ; Bir içli köfte, 2 kuşbaşı et, 1 adana kebap. Doyulur mu doyulur mu?! Şarkı vardı öyle arada kaynasın, sonra bayramlaştığım insan sayısı gittikçe gittikçe gittikçe arttı!
Bütün bu yediklerim de oturmasına rağmen, künefe de yedim. Antepfıstıklı ve hayatımda yediğim -peynirliden sonra- en güzel künefe. Doyulmaz tadına ama abarttım biraz, 2 porsiyon da götürdüm.
Öyle işte, devamında bir şey yok, elektrikleri kesti pezolar ama eve döndüğümde de zaten amcam ve kuzenler sohbet, gırgır. Güzeldi, böyle bayrama can kurban. Yemek mi? Açgözlü değilim, kilo almam gerek ama amcamlarda da yedim. Eyvallah! Gittim ben, biliyorum ne düşündüğünü ama yok düşündüğün kadar değilim, yani açgözlü?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder