Dün doğumgünümdü yea benim, geçti gitti. Ama dün doğumgünümden başka şeyler de oldu ki yazamadım, saçma sapan şeyler. Yazmaya gerek yok ama sıkıldım anasını satıyım.
Bütün bu pasta falanlardan sonra yine acıktım, amcamlara misafir falan gelecekti. Hazırlıklar yapılıyordu, ben de masaüstü bilgisayarımla uğraşıyım dedim. Kaç gündür açmıyoruz, toz dolmuş içi, balkona çıkarıp temizledim bir güzel. Açmaya çalıştığımda ses çıkarıyordu, eeaah ram'ler yine sorun çıkardı diyip ram'leri söktüm önce. Tozu, toprağı temizledikten sonra "hacı bu iş böyle olmayacak" dedim ve kolonya ile temizledim ram'leri. Heaa, bozulur bozulmaz bilemem ama tozdan topraktan kurtulduk. Slotları da kolonyalı bezle sildim, iyice üfledim ki kolonya buharlaşsın euheueh, mantıksız gelebilir ama bilgisayar açıldı! Başardım yaniiee! Sonra da ses sürücülerini kuracağıma en iyisi eskisi gibi Ubuntu ile kullanıyım diyip, kuruluma başladım. CD mi çizik, anlamadım yarısında durdu. Tekrar başlattım. Oooh yükleme tamam, güncellemeler ok. Bilgisayarı bırakıp amcamlara, misafirlerin yanına gittim.
"Umut! Kola mı yoksa rakı mı?" dedi kuzenimin dayısı, biz ona dayı diyelim.
"Yaa, bayramda içtiğimiz kötüydü tadı" dedim.
"Eaa ama bu da aynısı zaten" dedi dayı.
"İyi o zaman sulandıralım bol bol" dedim ben de, öyle de yaptık. Sulandırdık ama masadaki herkes şok, Umuooot rakı içiyoooğğr, şeklinde tepkiler. İyi de ne var bunda, içiyordum ki ben?! didim. Yalan?!?! Yalan değil ama içmiyordum pek. Ea, yemek falan yedik. Misafirler tv'ye odaklanmış, Ntv Yeşil Ekran'da kuşlar vardı, herkes de soruyor, "nasıl çekmişler" falan. Dur teyzecim bir sinema televizyon okuyayım belki öğretirler diyesim geldi. Kamera takmışlar kuşlara, şeklinde bir yalan salladım da nasıl olduğundan benim de haberim yok hani. Kuşlar çiftleşmek için kıpırdanırken, teyzelerden biri "aaa ne kadar güzel dans ediyorlar yeaa" diyince, ben de kendimi tutamayıp "kur yapıyorlar birbirlerine birazdan çiftleşecekler" dicektim ki tuttum kendimi! Sonra da bir kartal göründü, şahin de olabilir balık avlıyor falan "voooaaawww" şeklinde sesler yükseliyor. Benim kafam gitti rakıdan zaten, çok ağırdı ammaaa, öyle sarhoş falan olmadım ama sanki her şey daha bir yavaşladı sanki, daha sıcak oldu, daha anlamsızlaştı her şey. Nefes almak için ayrıldım, geri döndüğümde kutup ayısı yavru ördekleri kovalıyordu, "amaaan yicek yicek, bak nasıl kaçıyorlar" dehşete kapılmışlardı. Çeşitli kuşlar, korsan martılar vesaire dalışa geçip pençeleriyle, gagalarıyla suratını parçaladılar kutup ayısının, amca da demez mi "kanatlarıyla kesiyoolaaar!" dimi amcacığım, jiletçi takımı bu kuşlar, kanatlarıyla çiziyorlar hıı hıı, düşünsene o anda gülemedim, bilmiyorum ama keyifsiz gibiydim, belki terledim diye. Terleyince sinirleniyorum falan aşlsdkasd şaka tabii de insan huzursuz oluy. Neyse gecenin ilerleyen saatlerde de pek acaip sohbetler döndü, likör tarifinden tut, Suriye'nin şu anki durumuna kadar.
Genel olarak güzel bir gün sayılabilir evet.
Bugün de film izledim işte,
Requiem for a Dream, keşke izlemeseydim izlemiş gibi yapsaydım. Hani oluyor ya çok popüler filmler hakkına sohbet ortamı olur bazıları da izlememiş sırf etraftan duyduklarıyla gelip dahil olurlar, izlemediysem izlemedim derim de sökmüyor millete artık. "o kadar anlattın ki izlemiş gibi oldum, hiçbir heyecanı kalmıyor filmin" diye de ekliyorum sıyrılıyorum böylece.
Film izledim, bulgur çorbası, hirisi yedim, öyle güzel güzel doyurdum karnımı.
Şimdi de kendimi Snorlax gibi hissediyorum, sadece yemek yemek için kalkıyorum ben yea, günün öbür saatleri sızma derdindeyim. Şu sınav sonuçları açıklansın da kurtulalım yea, bu saatten sonra "kurtulmaya" getirmek olayı - arka planda çalarken Shakira, klibi kaçırmamak adına bitirmek zorundayım şaka şaka euheue ama izleyin bu da şarkı olsun hacı napalım hep içinizi kararttım Shakira kapat arayı gözünü sevdiğim ;