Salı, Eylül 06, 2011

Suicide is Painless? Yuh diyorum.

The game of life is hard to play 
                             I'm gonna lose it anyway 
The losing card I'll someday lay 
so this is all I have to say. 

 Şarkı için ; suicide is painless - Allah belanı versin şarkı! Nerden çıktın lan karşıma?! Diyesim var.
Ekşide rastgele bulunmuş şarkıdır, anlamı manidar tabii.

Black - Wonderful Life -dinleyin pişman olmazsınız-


Sevgili Black sen bu şarkıda İt so wonderful wonderful life diyorsun ya, ben de bu hayatın amına koyayım diyorum sevgili Black.

Anti-Depreşen 3!

Neyse başlığı kendimce sansürlememin sebebi var elbet.
Adam ilaç reklamı yapıyor demesinler.
Neyse bugün kahvaltıda bir bardak kırıldı, şöyle elime aldığım gibi fırlattım duvara. -Aferin bana! Alkışş!- demenizi beklemiyorum tabii.
Neyse bu durumda tabii dayı aranır, annem bişey yapamayınca dayımı arar genelde. Dayım aranır aranmaz evden çıktım tabii. Azarlamalar vesaire. -Bu yaşa geldim...piii-
Olmuyor tahammül sınırlarımı aşar.
Neyse ;
oynatmaya az kaldı doktorum nerde bir güzel kız yüzünden çıldıracağım 

Doktorumla randevum yoktu -kafama ne zaman isterse gidiyorum- kendi de demişti zaten, istediğin zaman gel, şeklinde. Gittim 1,30 saat bekledim, çok bekledim hava da 38 derece zaten pişiyorum bildiğin. En azından dolmuşla gitmedim yoksa tam bi işkence olacaktı.
Doktora anlattım şöyle oldu hocam böyle oldu hocam, şeklinde. Hocam da evdeki sorunlarının çözümü için annenle konuşabilir miyim ? dedi. "Hayır" dedim.
Çünkü ;
Annemin haberi yok hocam, 1 aydır gidip geliyorum. Söylemedim. Dedim.
Anladım ama gelse sence iyi olmaz mı ? dedi.
İyi olur ama gelmemesi şu an için daha mantıklı, gelirse de beraber gelmeyiz en azından dedim.
Olur dedi hoca. Çarşamba günü gitcem sanırım. Çıkmadan önce ilacım kalmadı dedim, dolaptan cipralex verdi. Hepsi de escitalopram işte. Hepsi. Zaten aynı etken madde 10mg falan. Salla  ya?! İşe yarıyor mu bi fark var mı dedi? hayır dedim. İşe yaramıyordu çünkü 1 ay geçmesine rağmen durumlar aynı. Bu arada beni annem depresif gördüğü için çözüm arama gayretinde bulunuyormuş, ama çözüm bulma yöntemi yanlışmış doktorun dediğine göre. Gidip elini öpsem "OTORİTE BENDE!" şeklinde sevinecek, öpmüyorum uleeyn! Neyse sabahki gürültüden ve dün kardeşle olan kavgamızdan sonra annemin bana karşı olan tabularını cipralexin allahı gelse yıkamaz artık. Neyse , çıktım işte ciprayı aldıktan sonra, öyle işte.

Sonra haftaya kadar annem eğer yumuşarsa -bardak kırma olayı- bakalım ama gider mi gitmez mi ? Bence can atar gitmek için ama ama ama ... Şu an öyle küçük bi yerde yaşıyorum ki sorunlarımın bütün insanların kafasından soru işaretleriyle birlikte vücutlarının deliklerinden boşalmasını istemiyorum. Soru işaretleri kafalarında kalsın, çıkacak delik aramasınlar!

Pazartesi, Eylül 05, 2011

Anlamsız

Tanrı, küçük bir kız çocuğu ; paramparça etti bebeklerinin hayallerini...

Cumartesi, Eylül 03, 2011

Big Daddy vs Garip

İkisi de komedi türünün vazgeçilmezleri arasında ama tabii komik bitmemeleri ve iki küçük karakterin "bubam o benim bubam" şeklindeki yakarışları yürek burkar, kan emer, yaş kurutur, kalbimin nah şurasında bi delik açar ordan da tren geçer yani o kadar. Damar damar üstüne, Adam Sandler Click'te bile son noktayı duygusal bitirdi, abi iyi güzel de illa bütün filmleri duygusala bağlamak zorunda mısınız ha? Kemal Abim rahmetle anıyorum, hepiniz tanıyorsunuz bir numara adamdı. Söylenecek sözüm kalmadı giderim.


Perşembe, Eylül 01, 2011

Duman - Paranoya



Küçükken karanlıktan korkma sebebimdi. Bazen dolabın içlerini kontrol ederdim. Şimdi ise durum hiç de farklı değil, pencere kapalı mı, kapı kilitli mi... Vesaire.
Aklımı alırlar öyle böyle değil. Biri vaaaaaaaaar !
Neyse bugün ne oldu :

Laptop aldım kardeşe 400tlye Asus falan hoş bişey.
Öyle yani pek bişey yok.
Tiopram'a devam. Aylar sürebiliyor tedavi bu da korkutuyor tabii ama sıkcaz dişimizi yapcak bişe yok.

Bisiklet vs Otomobil - Kazanan Otomobil oldu.

Millet o kadar garip bi ailem var ki bisiklet alacağım dediğimde tepkiler direkt
 "Aaaa! Neden bisiklet millet araba ister sen bisiklet derdindesin.Cık cık. Azarlayan bakışlar."
 "İyi ama dershane falan, bisiklet?"
"Araba alırız araba hem yağmurdan çamurdan korunursun kışın."
 "İyi o zaman" dedim. Üstlerine gitmedim pek. Bi baktım olay bitmiş, bizimkiler otomobil alma derdindeler. Aklınıza böyle son model falan gelmesin, ayaklarımı yerden kessin yeter.
Ama ama ama...
Bisiklet sevdamdan vazgeçemem sanırım, ne olursa olsun. Ya üniversiteye gidersem ya da tatil dönüşü bi piskelete alırım ha? Ne dersiniz , alırım alırım. Alırım sanırım. Alacağım UIlleeeyn! Şeklinde tepkimeler beynimde sıçrıntı ve süprüntüye neden oldu

Çarşamba, Ağustos 31, 2011

Saç-Sakal

Ne zaman mutlu uyansam sonuç hep hüsran. Hep ama. sürekli. Az önce yine kavga ettim ebeveynlerle, yok sakalını tıraş etmiyorsun, yok efenim saça bak fırça gibi, berbere git.
İsyan ettim sonunda Rastafarian olabilsem olacam o kadar, ama tabii olamıyorum. 
Anne-Baba bırakın saçımı sakalımı, hani uzun olsalar hadi neyse de, 3 numara bebe tıraşı istemiyorum artık! 
Bi de bi isyan etmişim görmeye değer ; Diktatör müsünüz siz? Ha? dedim. Annem bana vuruyor ben annemin ellerini tutuyorum, ohohoeeueheue! Komedi ya. Yaklaşık 5dk boyunca bileklerini sıktım hareketsiz kaldı. Şimdi ise telefonu kaçırdım. Dayım otomobil almamıza aracı olacaktı eğer annem onu ararsa ve benim göze batan hareketlerimi ön plana atarsa dershaneye tabanvayla giderim artık. 

Sevgili Kader seni gördüğüm yerde becericem. 

Salı, Ağustos 30, 2011

Yeni Blogumuz Var!

Re-L 124c41+: yeni bir blog duyurusu: selamün aleyküm hacılar bacılar, buradan bir duyurayım dedim sadece umut  ve  akatriel ile birlikte ortak bir blog açtık. tabi şimdilik pek...

Bunu re-l yazdı,
Ben ekleyecek olursam, feci şeyler bekliyor sizi. Korkunç diyebileceğimiz kadar, bazen camdan atlamayı bile düşünürsünüz. Öyle bi şey işte.

Blog için ; imaminzirtdedigi.blogspot.com

Pazar, Ağustos 28, 2011

Sosyal Fobik! Olabilir miyim?

Geçen yıllarda , gerçi geçtiğimiz yılın içine ediyim kabuslar gördürdü bi sürü.
Neyse konumuz bu değil, konumuz benim dik yürüyememem, insanlardan kaçıyor olmam ve "allahım dershane bitsin de eve bir an önce yetişiyim" şeklinde. Tamam sorun varmış demek ki ama blogta belli olmuyor demek.
Bu arada bu sosyal fobikler yani sosyal anksiyete bozukluğu olanlar ekşide var bir kaç kişi ;
Bi sürü şey yazmışlar aklımda kalanlar,
İnsanlar çoğunun kendisinden nefret ettiğini sanarlar - doğru
İnsanlarla iletişim çok kısıtlıdır ve soru sormadan konuşturamazsınız - doğru
Hızlı adımlarla yürürler ve herkes ona bakıyormuş gibi hissederler - her zaman oluyor sırf bu yüzden de hızlı yürüyorum ve etrafımdakilerden de azar işitiyorum.
Bi yere gitmeden önce ne söyleyeceklerini ne yapacaklarını ne giyeceklerini planlarlar buna kafa yorarlar - allah kahretsin ki doktorumla görüşmeden önce en az 1 saat şunu bunu anlatacam diye girerim ama sadece hocanın sorduklarına cevap.
Konuşursam insanlar yanlış anlar. Ya gülerlerse? - Bu arada başıma geldi. Hocaya soru sordum arkadan güldüler, "lan bana mı güldü, şıllıklar!" şeklinde...

Mesela örnek olarak geçenlerde başım ağırdı, "lan kanser mi acaba, hem kanser olsa ya felç kalırsam?" şeklinde düşüncelerle kendi kendini kanıtlamaya çalışıyor sanki. Psikopat derecesinde zor bi durum. Hatta mesela sırf bu sorunum yüzünden kazanamadım diyorum kendi kendime. "ya hoca bu kadar basit bi soruyu yapamadığım için azarlarsa! ? HÖ?" evet bu kadar ciddiydi durum.

Lan ben bunu neden yeni fark ettim ki ? Tamam buldum bi hastalığı kabullenmek kolay olmasa gerek. Doktorla konuşmak gerek konuşamasam da tutup blogun adresini vercem , burdan baksın neyim var neyim yok diye.
2.Lan ; Hala da anamın habarı yok, nasıl söyleyeceğimi de bilmiyorum "anne ben antidepresan kullanıyorum." nasıl söylenir?