Cumartesi, Şubat 19, 2011

Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi...

Bu yazıyı yazmak için çok erken biliyorum ama yazasım var yapıp yapıp üstüne çizik atasım var.

1-Tıp oku, Doktor ol, mecburi hizmetine askere gidiyormuşsun gibi sevin, mutlu ol.

2-Seyyar Lunaparklardan birinde yaklaşık 12-13 yaşlarında Gemiye benzer bişeye binip bi sağa bi sola savrulurken bağırmaktan yüz kaslarının yırtılmak üzere olduğunu da biliyorum ama, bungee jumping yap.





(fotonun kaynağıdır;http://farm3.static.flickr.com/2697/4067233355_9420d886f9.jpg)

3-Pasaport al ve Üniversiteye gittikten sonra burstan arttırdığın parayla yettiği kadar gez.

4-Motorsiklet al düşer düşmez öleceğini biliyorsun ama mobiletle geçen yaz yaşadığın heyecanı beraber yaşadık, o yüzden motorsiklete bin ve rüzgarı iliklerinde hisset.(bu yapacağım son şey de olabilir)

5-Hea bi de doktor olacam demişsin ideallerin yüksek, doktor olduktan sonra TUS falan hepsine gir pes etme sakın, iyi bi doktor olduktan sonra sana ihtiyacı olan binlerce insan olacak, sorumluluğunu bil ve prof. olabilirsen süresini tam bilmiyorum ama afrikaya gönüllü hizmet için git unesco, unicef yardımcı olacaktır bu konuda.

6-30 yıl sonra Afrika'nın daha insancıl sağlık hizmetlerine kavuşması için dua et.

7-Çok yoruldun belki, dönüşte kesin dönüş yapmak istediğinde, eğer hala aynı ise boş bi toprak parçası bul deniz kıyısında bir ev al, bir tekne, kayık da olabilir, emekliliğinin tadını çıkar. Para umrunda olmasın, yaşamak için bi iskemle ve bi olta yeter. Her zaman az olanla yetin.

8-Öleceğin günü bilmiyorsun tabii, hemen  de bi liste yaptın, ama ölmeden önce kesinlikle annene bi ev al, her ne kadar yaşadığı ev kendisinin olsa da...
.9,10,11,12,13.........
.
.
.
.
.
.
Yazdıkça yazasım aklıma geldikçe de karalayasım var, 19 yaşında birinin ölmeden önce yapılacaklar listesi yapması ilginç gelebilir yeterince...

Cuma, Şubat 18, 2011

Surpriz Son...

...Sabah her ademoglunun(evrim diye bisey var lafin gelisi) yaptigi
gibi uyandim alarmin calmasiyla birlikte alarm zil sesim de nokia
telefonlardaki halokinesis.aac. Oyle bi caliyor ki terminator bizim
evde sanirsin kadin olan ama ''neden kadin?'' dedim ya basta oyle bi
caliyor ki neyse dunya kadinlar gunu de yaklasiyor rezil olmayalim
simdi, neyse ne iste kalktim yarim yamalak bi kahvalti(bizim evde
kahvaltiyi annem hazirlar) yaptim. Minibus, dolmus veya adi her ne ise
ile yola ciktim, 15 dklik mini cin iskencesi 30 dk olsaydi yarim cin
iskencesi katlana katlana hesap yaparsiniz siz . Dunku minibus olayini
anlatiyim toplam bi cumle zaten; minibuse bindim yine tam kapiyi
kapatacaktim ki gaza basti malolumal ben de OHA dedim refleks olarak
duymadi sanirim ama bizim akraba duydu, kulaginin dibindeydim ''Oha''
derken sok olmus bi sekilde hayirdir umut yapmazdin boyle der gibiydi.
Dershaneye yetistim girgir samata haftanin son gunu ya o yuzden, ilk
iki radyoaktiflik ve ''yanagi sikmalik'' hocamin arada serpistirdigi
genel kultur hikayeleri...
Fizikten bi ben mi nefret ediyorum? Hayir dediginizi duyar
gibiyim.-KLISE- Fizik dersi teneffussuz olunca bas agrisi ve sikinti
da yavastan hissettirir kendisini, sonumuz boyle mi olacaktiii boyle
mi olacakti sucum gunahim neydiii?(dizi vardi hani) .
Matematikte toparladik derkene eve geldim.
Babam msn'de, uzaktadir coook. Konustuk moral oldu onu gormem, ama ne
zaman ki msn'e girecegi haberini aliyorum, bi delilik geliyor bana
soldan sagdan onden arkadan girmedikleri yer kalmadi 23184157
harflilerin, sebep mi ne? Sebep su, o kadar uzakta ki gelmesi iki gun
surer o yuzden oyle diyorum, yanimizda olaydi sinava girecegim bi
moral kaynagi falan diyordum ama olmadi haci lys'ye ancak gelecek.
Blogumda ilk defa babamdan bahsediyorum duygu yuklendim. Yeter bu
kadar, titre kendine gel uleeyn!
Ogle yemegi ciger yahnisi denen turkcede ama arapcada hamis olarak
biline bi yemek, bayilirim, olurum bi tabak yerim ama gel gelelim dun
aksam cigerin mangal halini yedik anacim ya yapma bunu. Nazlanacak
vaktim yoktu, midem kendi kendini sindiriyor, ucagimsi bi ses
cikariyordu.
Daldim tabaga istahsiz bi sekilde ayran da yagli falan doydum dusun o
kadar nazlanmama ragmen doydum, bendeki midenin ta burdan selamlar.
Neyse aksam yemeginde ise durum tamamen benim aleyhime dondu beklentim
yuksekti ama olmadi,hersey kardesimin yabanci dil bolumunden mezun
olduktan ve kpss'den gumruk memuru olmak istedigini aciklamasiyla
basladi. Olamazsin bos hayallere kapilma dedim, olurum dedi,
ol,olma,olur,olmaaaz, paaat alnimda patates puresi annem elindeki
patatesi firlatti, oyle bi yapisti ki... Neyse yemek yemedim aciktim
da haliyle, misir patlatip kola ictik kardeslerimle ama bizimkiyle
kavgaliyiz iste.
Bi de ben hep Sensiz sabah olmuyor yaniyorum allahsiz! Seklinde
biliyordum sarkiyi bunu arkadasim kirmizi yanaga soyleyince gulme
krizine tutuldu, onunla Mus'a gidip fizik tedavi okuma hayalleri
kuruyoruz, oyle iste.

Anneniz suratiniza patates firlatirsa o patates alninizda pure oluyor
tecrubeyle sabittir.

Çarşamba, Şubat 16, 2011

Bazı Şeyler Saçma Değil, Herşey Saçma Gibi...

Selam ,

Gazete okurum arada ;
Bi habere denk geldim ki sormayın... Yorumsuz...


Aşağıdaki hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle alakası yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.
(Bankta sıcak bi günü 1 top dondurmayla karşılayan genç kız, başına yeşilçamda bile gelemeyecek bi olayla karşılaşır. Etraf kalabalık, haklıymış gibi yanına gelip bağıran bi adam ve kızgın bakışlar)

Fesat Prof - Dur yalama dondurmayı!
Dondurma Yiyen Genç Kız - Eea pardon amcaa nasıl yememi bekliyosun?
Fesat Prof - Bak tahrik oluyorum yapma hem üstüne başına bişey giymemişsin, kayarım sana bak!
Dondurma Yiyen Genç Kız -Amcaaacığım sen kime kayıyosun, edebinle otur yaşına başına bakmadan bi de allaam ya!
(Adam linç edilmez, herkes kıza kötü kötü bakar. Nerede yaşadığını hatırlayan ve bu duruma nasıl gelindiğinin şokunu atlatamayan genç kız kalabalık tarafından tacize uğrar, bununla yetinilmeyip kıza sokak ortasında profundan tutun, belediye başkanına kadar herkes tecavüz eder, kızın adı da aşufteye çıkar.)

Yukarıdaki hikayede verdiğimiz örnekte dondurma yiyen kız ve fesat prof. adlı hikayede dondurma yemenin püf noktaları üzerine konuştuk. Prof. sonuçta her şeyin iyisini o bilirmiş gibi davranın eğer 50m.'lik karanlık, dar ve idrar kokan bi sokakta hikayedeki Fesat Prof.'a denk gelirseniz siz de ileride Fahişe Yaftasıyla anılabilirsiniz.
dı dıt dıdı dıdı dırıt dıdı dıdı ( şirinler efekti )

Pazartesi, Şubat 14, 2011

Pazartesi = Sınav Günü = 14 şubat

Pazartesi = Sınav Günü = 14şubat


Bu yukarıda görmüş olduğunuz denklemin sevgililer günü ile yakından uzaktan alakası yoktur .
Kısa bugünden ve tarihinden bahsediyim ;
Bugün yani pazartesi günleri "Tatil Sendromu"ndan kurtulamadan deneme sınavı yaptığımız gün seçildi dershanenin açıldığı gün, bununla paralel "sevgililer günü" denen garip günün sokakları, alışveriş merkezlerini sevgi pıtırcıklarıyla doldurup taşırmasına hiçbir ademoğlunun "gerçek aşk/sevgi" veya o tür bişeyden kırıntı bırakmamasına neden olan gün.

Deneme sınavlarımdan bahsetmeyeceğim artık ; çünkü az zaman kaldı ve neyle sonlanacağını az buçuk kestirebiliyorum her ne kadar ;
-son saate kadar hiçbir şey belli olmaz! gibi cümleler kuran insanlarla çevrili olsa da etrafım... Son saatte şimdi çözemediklerimi vahiyle mi yollayacak bana ?

Sınava şu kadar gün kaldı! Eeee yani ne olmuş ? Millet sayaç olmuş kendi etrafında dönüyor daha ne olsun! Ben saymam arkadaş geldiği gün gelir hoşgeldi derim veya daha başka cümleler çıkar ağzımdan istemeden, isteyerek.

Bi de öyle bi cümle buldum ki yok artık dedim ( google'da aramaya çıktı döncek ) Aranan kan bulundu ,,,
Üzülme.. İstediğin birşey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur..! HZ. MEVLANA 
Yukarıdaki cümlenin Mevlana'yla uzaktan yakından alakası olmadığını düşünüyorum ve sebebi ; 
Mevlana o kadar karamsar olamaz benim gözümde, birşey olmuyorsa üzerine üzerine gideceksin arkadaş, olana kadar. Olmuyor olmuyor, zorlamanın anlamı yok gibi cümleler kuracaksak Ohooo yanmışız demektir. Mevlana yaşıyor olsaydı şayet ve insanlar bu kadar karamsar, umutsuz veya ne bileyim gibi duygu durumlarından birini yaşıyor olsalardı kurmazdı ki bu cümleyi.


İç Ses : Neyse, blog sevgi pıtırcığına dönüşmüşken ben bunları yazmışım yazmamışım kimse okumaz arkadaş benden söylemesi.

Cumartesi, Şubat 12, 2011

Cimrinin Haracı...

Para , Lidyalılar bulmuş, anasını sattığımın lidyalıları. Paradan başka ne bulmuşlar ne halt etmişler bilemem. Tarihçi kesilemem kimsenin başına . Paradan bahsediyoruz hem, nerden geldiği kimden geldiği sorun değil artık çoğumuz için. Başlığa bakıp Haraç kesen biri sanmayın işin esprisi o. Eskiden paranın kokusundan mı anlıyorlardı ki helal haram olduğunu? Aaa bu sigara kokuyor tüh allah belanı haram para bu, aaha alkol kokuyor ayyaşın tekinden bu para diyip sokağa mı fırlatıyolardı? Neyse ne işte.

Cebimde çok para var, bana göre çok çünkü kardeşlerim beni evin hatta Dünyanın en cimrisi ilan ettiler, sağolsunlar. Tabii "onlara göre" "cimri" olmasaydım bu paranın p'sini göremezdiler. Marketten bi çikolata aldım. Tepki aynen şöyle ;
- Aa abim KENDİNE çikolata almış. Hadi kardeşim biz de alalıııııım.
- O benim değil size getirdim dedim , bizimkiler şok, bana verin bi parça dedim. Ona razılar dünden zaten .

Dün de zaten cebimde 5 tl bozukluk vardı 2tlsini düşürmüşüm. Paramı acayip yerlere saklarım Cd poşetleri, Çoraplar, Ve daha bi sürü yerde vardı. Vardı dedim çünkü Cd Poşetinin içinde para sakladığımı benden başkası bilmediği halde 5tl alınmış Allahım Sana Geliyorum! Kim almış? dedim. Gönüllü olarak annem "ben aldım kola aldık hani" dedi . Hııı tamam dedim.

cimri degil tutumlu ogretemedim gitti sunu...

İdeal Kilo Hesap - Kitap...

İdeal kilo denen bişey varmış, ben biliyordum da "Olmayınca olmuyor?" hayvan yağı mı yiyim kilo almak için? 
Bu sitede baktım http://www.idealkilo.org/  
Korktum da asklında biraz , anoreksi denen illete yakın duruyorum, 17.5 bmi anoreksi ben ise 17.9'um oldum olacam yani, layn acep gidip bol tereyağlı birkaç yumurta mı yesem ?  Korkmaya başladım allah belasını. Yağsız 46 kg diyor. Diyetisyen'e gitmek lazım dershane de başlıcak ? as'^+^+'%? 

Pantolon Askısı - Pantholder - Suspender...

Selam , Şu tombik yanakları sıkmalık dedektiflerin taktığı şeyden istiyorum, dedim.
Siz ne tombiksiniz ne de dedektif, dedi. 
Ne alakası var? Ben de tombik bi dedektif olmayı beklerim, bana hemen siyah desensiz bi tane verin, dedim. 
Güvenliği çağırmadan burayı terk edin beyefendi, dedi.
Bana onlardan bi tane vermesseniz pantolonumu indireceğim dedikten sonra pantolonumun ağır çekimde yere düşmesini sağlayacaktım ki rafa uzandı ve ; Alın alın ve lütfen gidin, dedi. 
Teşekkürler hanımefendi, umarım bir gün tombik bi dedektif olarak karşınıza çıkacağım dedim. 

Yukarıdaki hikaye gelişigüzel ve hayalgücü ile yazılmış çok kısa bi parodidir. Yazarın yakındığı şey nedir ? Şaka Şaka ama paragraf sorularında sürekli yakınan bi yazar görmüşsünüzdür.

Pantolon askısı istediğim zaman sürekli bana dolaba asacağımı sandıkları için ya plastik ya da alüminyum raf aparatları gösterdiler. Bunlar değil şu kemer niyetine kullanılandan dedim. Ya garip garip bakışlara maruz kaldım ya da bizde bulunmaz çöle git sen en iyisi bakışları fırlattılar. Bıktım ben de internette arıyım dedim. Aynı dertten muzdarip bi sürü insan var. 

Pantolon Askısı Anı ; 
Dershaneye yeni başladım , yeni arkadaşlar falan ; 
Temmuz olabilir yanlış hatırlamıyorsam, kot pantolonumun üzerimde 10sn duramadığı bi kilodayım pantolonun bedeni 29 . Bi tişört bi kot çıkıp gittim, plastik uçlu pantolon askımı taktıktan sonra. Desenini sevmediğim için -başka şansım yoktu- içten takıp öyle gittim belli belirsiz tişörtün altındaki kabarıklıktan belli ediyordu kendini, küçük bi yerde yaşıyorsanız "aa lan sütyen mi bu?" şeklinde esprilere maruz bırakmayacağıma yemin ettim, görev beni çağırıyordu.
Neyse yeni arkadaşlarım tahmin ettiğim esprilere maruz bırakmadılar, ama birgün 
sırtıma dokundu ve "bu ne?" dedi "kemer" dedim, neden takıyorsun? dedi. Zayıfım ben görmüyor musun hem normal olanlar pantolonumun düşmesini engellemiyor -o derecede sıska- dedim. Neyse ki sorun çözüldü. Bu yaz adam akıllı desensiz / desenli metal uçlu bi pantolon askısı bulacağım, o derece! Hem tişörtün üstünden takacağım, yüksek bel pantolon ya da normal bel işte. Oooh mis! Kiğılıda var, var ama 40 liraya yakın bi parayı gözden çıkaracam artık ne yapalım... 

Bu zayıf ergen pantolon askısı arıyor...

Cuma, Şubat 11, 2011

Yassak Massak !

İyi ki yasaklanmış diyorum bazen...
Durun ! İyi tarafından bakın biraz. Mesela bugün cinniyet gazetesinde şu sitenin http://ffffound.com yasaklandığı gördüm bi üzüldüm, bi üzüldüm ki sorma. İyi ki yasaklanmıştaki kasıt şu ; Bu site yasaklanmasaydı benim de siteden haberim olmayacaktı. İleriki zamanlarda google görsellerde resim aramaya çalışırken post için bu siteye bakabileceğim için iyi ki yasaklanmış.
Siteye google dnsleri şu malum 8.8.8.8 8.8.4.4 ile girebiliyoruz, ben girebiliyorum. Site içinde biraz gezindikten sonra www.fizy.com'a da benzettim açıkçası biri müzik paylaşırken diğeri kaynak göstererek görseller, gifler paylaşıyor. Çok hoş bi site reklamını da yapıyım madem yasak
Hem cinniyet gazetesinin dediğine göre site 56xx yasasından ötürü kaldırılmış ben de "ee ne var bunda?" dedim normal vatandaşım anayasa hukuku dersi görmedim de okulda, bir cümlelik yazıyla yer vermişler bi de.

İsteyen porno izler, isteyen alkol içer, isteyen youtube'a da girer.
Tanım , TDK'ya göre ;
Özgürlük :  copy/paste dedim.
1 .     Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî:
       "Özgürlüğünün ilk gününde meyhanedeki arkadaşları ona dostça öğütler verdiler."- İ. O. Anar.
2 .     Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet:
       "Özgürlük görece bir kavramdır, onu oldum olasıya bilmişimdir."- A. Erhat
Atatürk kurmuştu di mi ? Evet, o yüzden haberleri yok bazı kişilerin bu kurumdan ...

Salı, Şubat 08, 2011

Yakalarsam!..


Sansar an itibariyle 13 tavuğu katletmiş bulunmakta yarın cadı avı başlatıyorum !
Sansar ; Muhtemelen resimdeki arkadaş, işi gücü yok akşam dolaşıp tavuk falan ne bulursa yiyen kişilik.
Ne bulursadan çok yetişmese bizimkiler, bütün tavukları götürüyormuş kereta, 13 tavuk ve annemin tansiyonu tavan yapar. Kolay değil gözü gibi bakıyordu, geldi elin ...çocuğu aldı tavuklarını gitti, yetişmeseler, hani bi de yetişemediler, yoksa sansar ; greenpeace değil sülalen gelse alamazdı seni bizimkilerin elinden... Kaç bakalım ...

Aklımda Sıkışıp Kalanlar...

Akşam olmuş. Hala soğuk olan odamda yalnız başıma bookaface'te biraz şamatadan sonra, globergde takılıyım dedim. Takılıyım takılmasına da öğlen hiç uyuyamayan akşam ise ders çalışacak diye bir 30dk . bile sızamayan ben, uykusuzluğunu gidermek için töre dizilerinden veya duygu sömürüsünden daha çok şeye ihtiyacım olduğunu keşfetti.
Keşif şöyle başladı ; dldldpdsdlspldsd ( flashback efekti korkmayın )
Sabah uyandığımda garip bi sıkkınlık, üzerimden atamadığım. ;
Adam gibi biri de yok anlayan, Ergen mergen değil ; hem Nil kızmaz ergen triplerime! Nil mi kim ?

Kahvaltıdan sonra, Nil'in yanına gittim. İçeri girdiğimde beni özlemiş gibi bi hali vardı baktı ve içeri davet edercesine başıyla onayladı içeri girdim, odanın kokusu umrumda değildi ; çünkü dert ortağım, canım biriciğim odasında arkadaşlarıyla takılıyordu. Neyse yanına gittim, eğildim. Hamileydi Nil, o yüzden agresifti biraz, o yüzdendir konuşmaması, sadece bakışlarıyla nefret etmesi, sevmesi...
Hiç konuşmadık, aslında konuşamadım. Odadan çıktığımda ise uzanmıştı yerinden bile kalkmadı veda etmek için ki içeri girdiğimde de kalkmamıştı, onu böyle rahat haliyle seviyorum aslında, Mayıs ayında minik bebeğiyle karşılayacak yazı, sevgiyi ve annelik duygusunu... Nil'e ayrı bağlıyım ben, uzun zamandır görmüyordum karnı da epey bi büyümüştü :) . Bi bebeğinin olacağını bilmek bile mutluluk veriyor. Bulutlar demiyim ama sanırım rüzgarın parmak uçlarımda bıraktığı soğukluk gibi, Nil doğururken başına bişey gelmesin, bebeğe bişey olmasın. Rüzgar, soğuk ve hasta olma ihtimali gibi...