kayıp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kayıp etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Mayıs 03, 2014

KAFA

Selam,
Kendimi sevdiğimi tek zaman, yazdığım zaman.
Bu yüzden terk etmedim hala da buraları, dayanamam yoksa, yağlı ilmeği bileklerime dolar,
ellerimi idam ederdim.
Bu ara biraz garibim, hissetmeyi öğrendiğim için
Sevmekten korktuğum için,
Alıştım platoniklerime, onlar da bana alışmışlardır umarım,
Farkıma varamadıkları için alışmışlardır. Hayatlarında hiçbir değişikliğe neden olmadığım için.
Kötü haber aldım, aldık, aldılar...
Hep beraber üzüldük, gerçi ben geç gittiğim için benden önce üzülmüşlerdi.
Ben sonradan üzüldüm, bana bu kötülüğü yaptılar, bensiz üzüldüler. Ben geldiğimde üzülmeye devam ettiler,
iyi ki bensiz başladınız, dedim içimden, dayanamazdım yoksa.
Saydım içimden, 1, 2, 3...rakamlara anlamlar yükledim, küfürler, ağız dolusu, neden bu kadardım, daha fazla değil? diye. Kendime sövdüm, ondan sonra da hiç kimseye, zamana, mekana, şansa, ne kadar soyut şey varsa. Ha, diceksin ki, zaman somuttur, diye. Değil işte, bence değil, bence Hikmet Teyze için de değil.
O dantel örerken geçer zaman, önemi yoktur bu yüzden, somut-soyut.
Nereden nereye geldim ben? Neredeydim? Hiçbir fikrim yokken. Oysa insan nerede durduğunu bilmeli,
ne bileyim, durmalı sadece belki de, ben burada değilim, ben hiç var olmadım, ben hiç burada değildim, beni sizler var ettiniz, ama yok olmam için gereken şifre kombinasyonu içimde bi yerde, kendimi bi tek ben yok edebilirim, o da sadece otobiyografim tamamlandıktan sonra mümkün olabilir, dedi insan.
Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyar ki? Daha doğru dürüst sevmemişken, nefesini hissedememişken neden o sıkıcı hikayeyi anlatmak ister ki durmadan? Bu onun lanetiydi, bununla mühürlendi dili, sonsuza dek o lanet hikayeyi anlatmak, her zorluk karşısında o lanet hikayeyi bi piyon gibi öne sürmek, belki de en kolayı.
Sevemiyorum, çünkü...
Aşık olamıyorum, çünkü...
Sebep sonuç giriş gelişme, sonuçla başladı hikaye, girişemedi, gelişemedi, tutunamadı rahmine kadının, öldü böylece, ne kadın fark etti gittiğini, ne de zaman, gitti öylece.

Cumartesi, Şubat 01, 2014

Kayıp

0-1 = -1
Kayıp her zaman kayıp, 0 yüzündendi hep. 0/-1 'e matematiğim yetmedigi için kayıp. Yetse, matematik kazanım, kayıp yine kayıp. 0'ı kişisellestirmek daha büyük kayıp. Bırak etkisiz eleman olsun, yutan eleman kalsın! 0 her zaman sıfırdı. Ne kayıptı ne kazanım.

Pazar, Şubat 12, 2012

Kayıp

Selam millet,


Önceki yazıya gitmek için - Tıkla

Dün sıçmık rengi cumartesiydi, akşama kadar uğraştıran bir bilgisayar ve devamında gelen olaylar.
Şarkı falan da paylaşmıştım. Tatili biten üniversite öğrencilerini de uğurladık, siktirin gidin len! O yüzden mi bunalıma girdim? He? Olabilir bak, böyle bir tripler falan. Yok yok şaka yapıyorum, saçma bir sebep bu.
Neyse, neye elimi atsam buhar oluyor, uçuyor, kayboluyor. Kutsanmış! ehe.
Sonunda bulduğum eşyalarım ;
Çakma gümüş yüzük - sahibi düşürmüş yolda bana da başkası vermişti, askıya asmışım haberim yok. Kayboldu sanmışım, gözümün önündeymiş! Breh!

Usb Kart Okuyucum, 5 liraya almıştım. Tv'ye takıp müzik dinliyordum, kopuyordum. Tabii içinde 8gb microsd olunca, doldurdum ağzına kadar. Neyse, ben bunu kaybettiğimi sandım yine. Pijamamın cebinden, çamaşır makinesine yolculuk. Annem atmış makineye, üzerine de ipe asmış kurusun diye. En azından düşmedi. Taktım pc'ye, çalışıyor!!! Ama bu uzun sürmez sanırım, içindeki devre oksitlendi mi? BAAM! İşi biter, neyse ki hafıza kartı sağlam kalacak, çivi ile delik açsan bile dosyalarının bir kısmını kurtarabiliyormuşsun.

Bir de bugün olan ek dersimi anca dün akşam hatırlayabildim. Etüt vardı ama dün aklıma geliyor.



Dün akşam +18 gerilim vardı star'da. Nüfus 436. Bu kasaba böyle bir dengemiz olsun, huzurluyuz oohh! diye takılırken. Nüfus memurunun biri kasabaya gelir, polisin karısını götürür. Polis bunları görür. Adamı da en son baktığımda elektriğe bağlamışlardı. Kasabadan kaçmaya çalışan hastalanıyor, tesadüfe bak. Tüh tüh! Ama başroldeki kadın yani, iş bitirici güzel kadın. Soldaki fotoda böyle çirkin çıkmış gibi ama gözler kalbin aynasıdır diyip geçelim. Gözlere odaklan!
Bir yandan da arkadaşımla sohbet ediyoruz, filmi resmen canlı yayın tadında anlatmaya çalıştım. O sırada balkondan bir ses geldi, kahretsin! Kutu varmış, rüzgarda uçurmuş vesaire. Film korkunç da değil, hatta izlemiyordum bile eheuhe.



Sabah dershaneye gitmeden önce, açtım Zeki Müren - Sorma 'yı dinledim, eşlik ettim. Aydilge söylüyordu ama olsun sözler güzel.

Nightwish'ten sonra bir çıkar yol bulmaya çalıştık reyüsle! Ama durum bu kadar kolay değildi, bugün işte Devendra Banhart - Carmensita'sını dinledim la la la la la la... diye kendimden geçtim. Reyüs de bundan önce Pendulum - Crush paylaştı. Anca geldim kendime.


Cuma, Ekim 29, 2010

Kaybolmak Zor Zanaat...


Sabah her normal insan gibi uyanmam gerekiyordu ama kardeşimin beni bir gürültüyle uyandırması işin KABUS'u oldu. 29 Ekim 2010 arkadaşlarla buluşma kararı aldık ama dışarıda sağnak var neyse her ne kadar bulunduğum yerde yaşıyor olsam da asosyal kafanın verdiği mantıkla evimin önünü dershaneye gitmesem göremeyeceğim sanırım. Dolmuşa bin merkeze git oradan diğer bir dolmuşa bin sen arkadaşının evini ya da verdiği adresi sorma kimseye ve kal böyle sap gibi . Dolmuştan ineceğim ana kadar arkadaşım telefonu durmadan çaldırıyordu . Haklı kök salmış arkadaş . Tabii geri dönmenin bir yolunu bulmam gerekiyordu tekrar bir dolmuş durdurup geri döndüm -bayağı uzaklaşmışım- minibüs şoförünün de turist kazığı atması çok acı . Oralıyım evet ama değilmişim gibi bir insan dershane ve ev arasında gelip gidiyorsa evet yabancılaşması normal -F. The System - diye bi şarkı var sanırım bu bulunduğum duruma uyuyor .
Bi de film aldım giderken izleriz diye "Elm Sokağında Kabus" yeni çekilen , yanında cips + kola . Film güzeldi ama bu kez aksilik Nokia'nın meşhur 5800 telefonunun hafıza kartını tanımaması oldu . Dream Theater , İron Maiden dinleriz diye düşünürken müzikler açılmadı -Damn İt! - . Dream Tv'de Dream Theater - Pull Me Under denk geldi iyi de oldu en azından dinleyebildik .

2 kat yol ücreti ödemek 3.5 tl - Elm sokağında kabus filmi ( kiraladık ) 1.5 tl - arkadaşlarla bütün günü geçirmek paha biçilemez . :)