Salı, Mayıs 27, 2014

Miles Miles Smiles

Yok Öyle Kararlı Şeyler - 34, eksi 1


Selamlar,

bloğumla arama mesafeler girdiği her zaman buraya,
'kaçgündüryoktum?' sorusuna cevapla bir giriş yapıyordum, artık yapmıyorum.

Son zamanlarda anlam veremedim bazı olaylara, durumlara, gülüşlere, duygulara
Elimde olmayan sebeplerden dolayı öyleydi,
Zaten elimde olmayan sebepler hiç elimde olmadılar.

Öl,            
Boğul,
Çırpın,
Okyanusa atla.

Bazı şeyler çok tesadüf, çok olmamalı, çok olmasaydı, ama iyi ki de oldu yoksa
nereden bilebilirdim ki? ha? hayır, öyle bir şey değil ki! tabii değil, hayır hayır
cidden bak, güzel ama.

olmalı mı olmamalı mı yoksa hiç değişmemeli mi ama ben değişmezsem ben olamam ki

hayat zor, ben zor, sen zor, herkes zor, her şey zor, şeyler bile zorsa dursun dünya yansın

Okyanusta Kraken var, savaşırım, yenilirim.

Dev mürekkep balıkları, yengeçler...
Ama çağımızın en büyük ve en vahşi yaratığı para ve mesafeler...


Cumartesi, Mayıs 03, 2014

KAFA

Selam,
Kendimi sevdiğimi tek zaman, yazdığım zaman.
Bu yüzden terk etmedim hala da buraları, dayanamam yoksa, yağlı ilmeği bileklerime dolar,
ellerimi idam ederdim.
Bu ara biraz garibim, hissetmeyi öğrendiğim için
Sevmekten korktuğum için,
Alıştım platoniklerime, onlar da bana alışmışlardır umarım,
Farkıma varamadıkları için alışmışlardır. Hayatlarında hiçbir değişikliğe neden olmadığım için.
Kötü haber aldım, aldık, aldılar...
Hep beraber üzüldük, gerçi ben geç gittiğim için benden önce üzülmüşlerdi.
Ben sonradan üzüldüm, bana bu kötülüğü yaptılar, bensiz üzüldüler. Ben geldiğimde üzülmeye devam ettiler,
iyi ki bensiz başladınız, dedim içimden, dayanamazdım yoksa.
Saydım içimden, 1, 2, 3...rakamlara anlamlar yükledim, küfürler, ağız dolusu, neden bu kadardım, daha fazla değil? diye. Kendime sövdüm, ondan sonra da hiç kimseye, zamana, mekana, şansa, ne kadar soyut şey varsa. Ha, diceksin ki, zaman somuttur, diye. Değil işte, bence değil, bence Hikmet Teyze için de değil.
O dantel örerken geçer zaman, önemi yoktur bu yüzden, somut-soyut.
Nereden nereye geldim ben? Neredeydim? Hiçbir fikrim yokken. Oysa insan nerede durduğunu bilmeli,
ne bileyim, durmalı sadece belki de, ben burada değilim, ben hiç var olmadım, ben hiç burada değildim, beni sizler var ettiniz, ama yok olmam için gereken şifre kombinasyonu içimde bi yerde, kendimi bi tek ben yok edebilirim, o da sadece otobiyografim tamamlandıktan sonra mümkün olabilir, dedi insan.
Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyar ki? Daha doğru dürüst sevmemişken, nefesini hissedememişken neden o sıkıcı hikayeyi anlatmak ister ki durmadan? Bu onun lanetiydi, bununla mühürlendi dili, sonsuza dek o lanet hikayeyi anlatmak, her zorluk karşısında o lanet hikayeyi bi piyon gibi öne sürmek, belki de en kolayı.
Sevemiyorum, çünkü...
Aşık olamıyorum, çünkü...
Sebep sonuç giriş gelişme, sonuçla başladı hikaye, girişemedi, gelişemedi, tutunamadı rahmine kadının, öldü böylece, ne kadın fark etti gittiğini, ne de zaman, gitti öylece.