Salı, Temmuz 31, 2012

Sony'den Haber Var!!! -TEKNOLOJİ-

Selam millet!
Bomba gibi bir haberle karşınızdayım tabii bu haber sadece Sony Ericsson sahiplerini ilgilendiriyor.
Geçtiğimiz aylarda Sony'den büyük bir atak geldi ve 2011 Xperia serisi telefonlarına Android ICS güncellemesi getirdi. Facebook entegrasyonu ve performans iyileştirmeleri derken bazı kullanıcılar problem yaşayıp GB'ye geri döndüler, ben hiç sorun yaşamadım şahsen arada ram'den dolayı çektiğim sıkıntıları gözardı ediyorum, seviyorum telefonumu. İnternet bağlantısıyla ilgili de bir bağlanamama sorunu oluyordu onu da halledince şirket, gözümde büyüdü çekikler!

Geçtiğimiz hafta içinde Sony Facebook ekibinden gelen bir açıklama bütün Xperiaseverleri üzdü. Açıklamada 2011 Xperia'ların Android 4.1'e yükseltilemeyeceği yönünde, gelen tepkiler mi büyüktü, kullanıcılar mı iyi örgütlendi bilemiyorum ama Sony ekibi yaptığı son açıklamayla 2011 Xperia serisinin 4.1'e yükseltilebileceğini açıkladı, sevgili çekik Sony ekibi ve çekik olmayanlar, seviyorum sizi ulan!
Sony'den gelen son haberlere göre, Sony Tablet S serisinin ikincisi daha ince ve daha hafif olacakmış, adı da Xperia'lı bir şey olacakmış. Nvidia'nın Tegra 3 platformunu kullanacağı dedikodular arasında, dedikodular haklı olabilir çünkü 1. nesil tabletlerinde Tegra 2 kullanmışlardı, bu tablet için de bir Tegra 3 düşünülmesi pek muhtemel.
Asus'un T700'ünden daha güzel olursa Sony Xperia Tablet S, piyasaya yeni bir soluk getiren Sony'nin işleri kızıştıracağını söyleyebiliriz.

GB:GingerBread, ICS:Ice Cream Sandwich
Güncelleme tarihi konusunda kesin bir bilgi yok ama tahminlerim 3.çeyreğin sonları yani Eylül gibi elimizde olur güncelleme, umarım performansa ve ısınma sorununa çözüm bulunur, arka planda açık kalan uygulamalar da 4.1'de manuel olarak tamamen kapatılabiliyor.

Trainspotting -Film-

Uzun zamandır film izlemiyordum, uzun zaman dediğim Ankara'ya gittiğim günden beri, tv'de bile izleyecek bir şey olsa izleyen ben, akşamın serinliğine bırakıyordum kendimi, gündüz de malum bunaltıcı sıcaklar ve lanet diğer şeyler. Lanet diğer şey yok aslında sadece bir nevi toparlanma, silkinme ve onun gibi şeyler işte.

Trainspotting bir Danny Boyle filmi ; Slumdog Millionaire'i izleyip etkilenmemek mümkün değilken neden Trainspotting'i daha önce izlemedim? diye de kızdım kendime aslında.
Filmde bayağı uyuşturucu, seks ve argo var hatta bayağı iğrenç şey de. Bunları söylemek istemiyorum ama mideniz ve kalbiniz varsa izlemeyin ki ben ikisini de aldırmışım, organ mafyası tarafından kaçırılışımı anlatmadım size tabii nerden bileceksiniz, organ mafyası da tanıdık, Hacethill adında ilginç bir hastanenin garip çalışanları, devlet onlara doktor diyor, hayatımı kurtarmış olsalar da birtakım şeylerden muaf olmama neden oldukları gözardı edilemez, duygusal anlamdaki hiçlikten bahsediyorum. O zamanlar o kadar çok şey yaşamışım ki, hiçbir şey ibret alamaz duruma geldim "ok ok Requiem for a Dream" hariç.
İzleyin derim, film sayesinde de çok fantastik hikayeme göz atmış oldunuz, iyi seyirler.
Nasıl oldu bilmiyorum ama donuk adamın teki oldum.