Pazar, Aralık 04, 2011

Garden State - Film -

Andrew, evinden ayrıldığında henüz çocuktu ve hayatının geri kalan kısmını evinden çok uzakta geçirecekti. Annesinin cenazesine kadar. Geri döndüğünde  Sam ile karşılaşır. Her zaman bir "Sam" vardır zaten ama işin güzel tarafı bu iki insan anormal. Film de anormal, filmin kopma noktası çok güzeldi. Uçurum güzeldi. Köpekler güzeldi. Sam de güzeldi.
Garden State, hayatının büyük bi kısmından kendi isteği olmadan vazgeçmiş bi adamın hikayesi.
 İzlenebilir tabii ki. Tavsiye ederim , 90dk'nızı rahatlıkla ayırabileceğiniz. Dram, komedi karışık güzel bir film.

Bu da partiden hatıra - SPOILER - tabii ;

İnsan Özenirse

Bi Yunus olmak istedim ;














Bi Kaplan olmak istedim ; 















Fok olmak isteyen de vardı ;

















Sokak köpeği olmama bile izin vermediler, başıma buyruk olmamdan korktular belki ;

















Kürküne görüntüsüne değildi hayranlığım, sadece insan olmama rağmen benden daha özgür olduklarını hissettiriyorlardı ama ;

Kürküne de hayran olan varmış.











İnsanlığımdan utandım, bunun da suç olduğunu düşünüp saldıranlar olacaktı belki. "Dünya Vahşi" deyip sığınacaklardı belki de bu iki lafın arkasına.

Yok arkadaş! Benden ne insan olur bu saatten sonra ne de "özgür" olduğunu sandığım hayvan...

Münasebet-i Hikayet

Münâsebet-i Hikâyet
Bir eşek var idi zaif u nizâr
Yük elinden katî şikeste vü zâr
Gâh odunda vü gâh suda idi
Dün ü gûn kahr ile kusûda idi
Tudağı sarkmış u düşmüş enek
Yorulur arkasına konsa sinek
Arkasından alınsa palanı
Sanki it artuğıydı kalanı
Bir gün ıssı ider himâyet ana
Yâni kim gösterir inâyet ana
Aldı pâlânını vü saldı ota
Otlayurak biraz yürüdü öte
Gördü otlakta yürür öküzler
Odlu gözleri gerilü göğüsler
Har-ı meskin ider iken seyrân
Kaldı görüp sığırları hayrân
Ne yular derdi, ne gâm-ı palân
Ne yük altında hasta vü nâlân
Acebe kalur ü tekeffür eder
Kendü ahvâlini tasavvur eder
Ki birüz bunlarunla hilkâtte
Elde ayakda şekl ü suretde
Bunların başlarına taç neden
Bizde bu fakr ü ihtiyaç neden
Ol ulu katına bu miskin har
Vardı yüz sürdü dedi ey server
Bu gün otlakda gördüm öküzler
Gerüben yürür idi göğüsler
Her birisi semiz ü kuvvetlü
İçi vü taşı yağlu ve etlu
Yok mudur gökte bizüm ılduzumuz
K’olmadı yer yüzünde boynuzumuz
Böyle verdi cevabı pir eşşek
Key belâ bendine esir eşşek
Dün ü gûn arpa buğday işlerler
Anı otlayup anı dişlerler
Bizüm ulu işümüz odundur
Od uran içümüze o dundur
Döndü yüz derd ile zaif eşek
Zâr ü dilhaste vü nahif eşek
Varayın ben de buğday işleyeyin
Anda yaylayup anda kışlayayın
Gezerek gördü bir göğermiş ekin
Sanki dutardı ol ekin ile kin
Işk ile değdi girdi işlemeğe
Gâh ayaklayu gâh dilemeğe
Arpa gördü göğermiş aç eşek
Buldı can derdine ilâç eşek
Eyle yeydi gök ekini terle
Ki gören der zehi kara tarla
Başladı ırlayub çağırmağa
Anup ağır yükin ağırmağa
Çıkarur har çün enker-ül-esvât
Ekin ıssına arz olur arasât
Ağaç elinde azm-i râh etti
Tarlasını göricek bir âh etti
Daneden gördü yiri pâk olmuş
Gök ekinliği kara hâk olmuş
Yüreği sovumadı söğmeğ ile
Olımadı eşeği döğmeğ ile
Bıçağın çekdi kodu ayruğını
Kesdi kulağını vü kuyruğını
Kaçar eşşek acıyarak cânı
Dökülüp yâşı yirine kânı
Uğrayu geldi pîr eşek nâgâh
Sordu hâlini kıldı derd ile âh
Bâtıl isteyu hakdan ayrıldım
Boynuz umdum kulaktan ayrıldım
- – -
100 Ünlü Türk Eseri, Cilt I, s.123-127, Hazırlayan: Tahir Alangu, Milliyet Yayınları, Birinci Baskı, Ocak 1974, İstanbul