Salı, Mayıs 03, 2011

Mutfak Biter, Açlığa Devam!

...Açım , açtım , doydum.

Neyse günün anlam ve önemi yok , anlamsız günlerden biri.

Bi de bu blogta günümü özetlemek en mantıklısı sanırım zaten pek bi aksiyon yaşadığım söylenemez, lanet olsun.
Sabah kalkılır, minibüse binilir, dershaneye aç gidilir, neden aç gidilir ;

1 - geç kalkılmıştır
2-  kahvaltı hazırlamaya üşenilmiştir,

Bugün 2si de oldu, zaman var denecek kadar vardı, ama kahvaltı yapılmadı tabii , dershaneye gittim , poğaça ne varsa indirecektim mideye ama ama ama... yoktu abi aç kaldım , yani kalacaktım, gittim fıstıklı nugalı çikolatalardan aldım, bi tane de çikolatalı kek aldım -No Logo!- . Kantinin balkonunda yedim. Açken yenilmemesi gereken 100 şey listesi, yedim o saydıklarımı, diş sızlar, mide zaten anadan doğma rezil durumda, miksere döndü.

Biyoloji dersinden önce yedim bunları en azından beynimin glikoz ihtiyacını karşılayabildim, ya da ben öyle sanıyorum. Biyoloji dersinden önce bizim sınıfın şaklabanı sınıfı örgütledi hocaya "şaka" yapalım dedi , gırgır şamata, huurrraa! , evet hoca kızdı, kızdı ama "adam haklı beyler dağılın". 1 ders hocanın öğüt dersi vermesine sebep oldu, falan filan. Laaaaan! sıkıldım çok, kafayı vurup uyuyabilsem...

Bitti dersler , dur bitmedi de , izinli çıktık. Son iki ders geometri analitik olanından ama sıkıcı değil aslında ama o şaklaban beyinsiz, mal zihniyet o sınıfta oldukça bi allahın kulu test çözemez , izin alıp çıktım ben de.

Tam caddenin başında benim gibi dikkatsizin önüne at arabası çıktı, at arabası ne alaka! La, veteriner olacaktım değil mi ? hadi bakalım, piyasa araştırması yapacam, olmazssa diplomayı alıp, bi yerime asıp dolaşırım.

Bi de son olarak , markete girdim ben tam bizim R.'ye marketteki kadından bahsederken -kötü anlamda- ;
R.: Bahsettiğin X teyzeyse öyle deme bak çok kızarım,
ben: Yok ya o değildi, genç kasiyer bi kız vardı. dedim lan benim üstüme yok konuyu değiştirme konusunda uzman olan.
Marketten ne alınır? Deo. aldım şu üzerine melek düşüreceğini vaat eden kutsal... öhööm, neyse. Aldım onu sıktım " anne bak güzel kokuyor değil mi?" dedim
"Kız kokuyor" dedi. Ben dumur abi. Kız kokuyor ne demek?
Neyse deodorant gerçekten eskiden babamın kız kardeşim için aldığı pudralara benziyor ben nasıl aldım bunu?
-FLASHBACK-
Cazgır demiştim ya az bile la o kasiyer kadına, lan deodorant alıyoruz dimi? koklamam lazım teyze, yapma gözünü seviyim. Fıs yapacaktım gizliden ama şeytani bi bakış attı, vazgeçtim.

öyle yani bi aksiyon at arabası, bi aksiyon da cazgır yaşlı kasiyer teyze, başka da bi bok yok.

YeşilçaMim

Deep,edebali,particle mimlemiş sağolsunlar(başka mimleyen yok sanırım haber vermediklerine göre) ;

Konu: Her seferinde izlemekten zevk aldığınız, vazgeçemediğiniz Yeşilçam yapıtı hangisidir? (çok duygulandığınız, ağladığınız ve güldüğünüz de olabilir.

ama ama ama ...(reyis :] ) ben bunu değiştiriyorum kendimce yeşilçam değilde türk sinemasının en damarıma basan ağlatmaya yakın filmi "Uçurtmayı Vurmasınlar" geri kalan Bütün Adile Naşit filmleri candır, bağra basılır, sevilir. Küçükken Öztürk Serengil hayranıydım hep denk geldikçe filmin sonuna kadar izlerdim, Zeki-Metin bu ikilinin de hayranıydım. Başka Gülşah bu kızı da çok izlerdim, Ayşecik de damar filmlerden. 

Ama dediğim gibi ben bunların hiçbirinde duygu arayacak yaşta değildim izlerken, izlerken bunları velet zekasıyla "aa bak ağaçtan düştü , teyzesi ağzını kıracak! eheuheu" şeklinde(bkz.ayşecik) . 


Benim damarıma basan tek film tek evet, "Uçurtmayı Vurmasınlar" küçük cocuğun İnci Ablasıyla kurduğu bağ, ondan sonra da İnci Ablasının tahliye olması, abi damar ya, baştan sona ; hele "ben yapmadım Mickey yaptı" ve "Neden uçmuyor İnci?" kısımları zaten gözyaşlarınızı tutamayacağınız -ağlamadım ama yine olsa ağlarım :D - bi film, izlenmemişse tavsiye edilir.


Videoda sadece müziği var, damar la !